Cumhurbaşkanı'nın Ukrayna ziyareti

Bu ziyaret her iki ülkenin var olan iyi ilişkilerini daha da ileriye götürme noktasında önem taşıdığı gibi, Ukrayna ile Rusya arasında yükselen gerilimin zirve yaptığı bir döneme rastlıyor. Ara buluculuk inisiyatifi Ukrayna'nın Başşehri Kiev, şu sıralarda peş peşe yabancı devlet adamlarını ağırlıyor. Bir taraftan da iyice kapısına dayanmış olan Rusya tehdidini yönetmeye ve geriletmeye çalışıyor. Biliyorsunuz, ABD Başkanı Joe Biden hemen her gün, Rusya'nın çok kısa zaman içinde Ukrayna'ya karşı bir işgal harekâtına girişeceğini tekrarlıyor. Bu arada belli periyotlarla adı geçen ülkeye sınırlı miktarda askerî malzeme de sevk ediyor. Bu ölçekteki askerî yardımın, Rusya'yı durduramayacağı açık olmakla birlikte, ABD bir taraftan ekonomik ambargo tehditleriyle diğer yandan böyle etkisi çok küçük fiilî yardımlarla bir duruş sergilemeye çalışıyor. Kısa bir müddet önce ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Kiev'i ziyaret ederek, buradan Biden adına, Amerika'nın Ukrayna siyasetine dair mesajlarını vermişti. Onun ardından, bu meselede en az ABD kadar aktif bir görüntü veren; vermeye çalışan, İngiltere Başbakanı Boris Johnson Ukrayna'ya resmî ziyarette bulundu. Gitmeden evvel de, vereceği mesajın en net biçimde anlaşılması için kriz bölgesine bizzat gideceğini duyurdu. Johnson'un Kiev'de verdiği mesaj, aslında yeni bir şey değildi. Daha evvel söylediği ve Ukrayna halkının ülkesini çok güçlü biçimde savunacağı, dolayısıyla savaşın çok kanlı olacağını vs. tekrar etti. Daha önce de bu köşede, İngiliz Başbakanın bu sözlerine temas etmiştik İngiltere Rusya'ya karşı bu tarz sert mesajlar verirken, diğer taraftan da klasik İngiliz siyasetiyle diplomatik yolları sonuna kadar kullanmayı ihmal etmiyor. Johnson Avam kamarasında; "Rusya ile daha iyi ilişkiler mümkün" açıklamasını yaptıktan sonra, Dışişleri Bakanı Liz Truss ve Savunma Bakanı Ben Wallace'ı bu maksatla Rusya'ya göndermeye karar verdi. ABD cenahının devamlı olarak dile getirdiği diyaloğu sürdürme prensibini, onun 'siyasi kılavuzu' olan İngiltere elbette daha ısrarlı biçimde gündemde tutacaktır Bu da bize kısaca şunu düşündürüyor: Batı Dünyasının Ukrayna konusundaki feveranı, fiilî durumu tam ve doğru olarak anlatmıyor. İşin içinde işler var. Bunu bizzat Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski ifade etti. Biden'ın, Rusya tarafından girişilecek sınırlı ölçekteki bir işgale ışık yakan sözlerine atıf yaparak dedi ki; "Ukrayna bu şekilde ABD ile Rusya arasında bir anlaşma konusu olmamalı" Daha önce de bu köşede ifade ettiğimiz üzere, Batı'nın Ukrayna'ya doğru mesajlar verip vermediği konusu çok tartışmalı. Ve Ukrayna birtakım dayatmalara maruz kalmış durumda, bunları aşmaya çalışıyor. Zelenski İngiliz Başbakanının akabinde Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki'yi de ağırladı. Bu ziyaretlerin çözüme ne oranda katkı verdiği veya vereceği hâlihazırda belirsiz AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü Kiev ziyaretine dair bilgi verirken önemli tespitler yaptı: Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin bölgeye hiçbir faydasının olmayacağını, aksine çok