Tevhitle gelen Saadet

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Aklını Kur'an ve sünnet ile çalıştıran hiçbir insan, tevhit inancından başka bir şeyde karar kılmaz. Tevhit; Allah'ın hiçbir şekilde ortağının, benzerinin ve denginin bulunmamasıdır. Allah, ikincisi olmayan birdir. Tevhit; Allah'tan başka ilah olmadığına inanan müminlerin, Allah'a teslim olmaları, mutlak kudret sahibi olarak O'nu görmeleri, O'nun gösterdiği yolda yürümeleri, O'nun istediği gibi O'na kulluk yapmalarıdır. Tevhide inanlar, yalnızca 'Allah vardır' demekle kalmaz. Bunu demekle beraber, O'ndan başka ilah, O'ndan başka yaratıcı, O'ndan başka rızık verici, O'ndan başka hüküm koyucu, O'ndan başka Rab olmadığına da inanırlar. Allah'ın, din ve düzen olarak, kulları için razı olduğu İslam'a, rıza göstermeyen insanlar, gerçek anlamda tevhit inancına bağlanmış sayılmazlar.

BİLİNDİĞİ GİBİ

Bilindiği gibi, tevhit veya 'İslam dini', tevhit kelimesi veya şehadet kelimesi ile özetlenmiştir. Bu yüzden kim bu iki cümleyi inanarak söyler ve muhtevasına tabi olursa mümin olur. Bu iki cümle, İslam'ın bütün iman, ahlâk, iktisat, siyaset, sosyal düzen, ilim ve irfan esaslarını içerisine almaktadır. Mümin; tevhit ve şehadet kelimesinden birini söylediği zaman, bütün benliği ile Allah'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed'in getirdiği tevhit dini İslam'ın, hak din ve düzen olduğuna inanmış ve teslim olmuş olur. Erbakan Hoca'mızın dediği gibi; şehadet kelimesini getirince işimiz bitmiyor, başlıyor. Tevhit ve şehadet kelimeleri İslam'a giriş kapısıdır. Bu kapıdan içeri girdikten sonra insanın, İslam'ı bir hayat düzeni olarak görmesi ve hayata ikame etmesi için gayret etmesi gerekir. Mümin, niçin Tevhit Kelimesini söylediğinin farkında olmalıdır. Fert ve toplumun en öncelikli işi, tevhit ile şirk arasındaki seçimdir. Adil düzen tevhit inancının düzenidir. Faizci kapitalizm gibi düzenler, şirk düzenleridir. Adil düzende karar kılanlar tevhidi, faizci kapitalizmde karar kılanlar, şirki seçmiş olurlar. Fert ve toplumlar, yaptığı bu seçimin, yani seçtiği hayat düzeninin sonucuna da katlanırlar. Tevhit veya şehadet kelimesini söyleyenler, Allah'ın hükümlerini kabul edenler ve onları hayatlarında uygulamaya karar verenlerdir.

NEDE TEVHİT

Tevhit inancının muhtevasında üç şey vardır ve tevhit bu üç şeyle gerçekleşir.

1. Zatta Tevhit: Allah'ın zatı yönünden tek olması, bir benzerinin, ikinci bir ilahın olmaması demektir. Kur'an, farklı şekillerde sürekli olarak Allah'ın bir olduğunu, eşinin ve benzerinin olmadığını vurguluyor. Rabbimiz emrediyor: "De ki O Allah birdir." "Gerçek, sizin ilahınız hakikaten birdir." "Allah ile beraber başka bir ilah edinmeyin."

2. Sıfatta Tevhit: Allah Teâlâ sıfatlarında da tektir, hiç bir varlık O'na sıfatlarında ortak veya denk değildir. Allah'ın sıfatları O'na aittir ve kendisi gibi ezelidir, ebedidir başlangıcı ve sonu yoktur.

3. Fiilde Tevhit:Allah'ın yaratması, bir şeyi yoktan var etmesi, O'nun fiilidir. Yaratmak yalnızca Allah'a aittir. Fiilde Tevhit, Allah'ın tek yaratıcı olmasına inanmadır, yaratma ve var etme sıfatını başka ilahlara vermemektir. Zatta, sıfatta ve fiilde tevhit, bir bütündür. Tevhit kelimesinde bir incelik vardır. O da; 'Allah vardır' denmiyor, 'Allah'tan başka ilah yoktur' deniyor. Tevhit; Allah'a ilahlığı ile inanmaktır. Tevhit; İslam'ın dünya görüşüdür. İslam'ın getirdiği bütün çözümler, önerdiği yaşama tarzı, bu hayatı devam ettirecek ilkeler ve prensipler, insanlara ve toplumlara, bilgiye ve bilginin kaynaklarına bakışı, tarihi değerlendirişi hep bir Allah inancından, yani tevhitten kaynaklanmaktadır.

YANSIMALAR

Tevhidin kâinatta ve pratik hayatta çeşitli yansımaları vardır. Bu yansımalar beş yerde karşımıza çıkar.