Teşkilat Olmak

Bismillahirrahmanirrahim Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. "Yaşanabilir Bir Türkiye; Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya" kurmak için çelik gibi bir teşkilat olmak gerekir. Teşkilat; bir gayeyi gerçekleştirmek ve bir programı yürütmek için hiyerarşik bir düzen içinde bir araya gelerek faaliyet gösteren vasıflı ve yeterli sayıda insandan oluşan yapıya denir. Aynı zamanda teşkilat; aynı kavramlara aynı manaları yükleyip aynı tanımlarla düşünerek aynı eylemleri ortaya koyabilen insanlar topluluğu olabilmektir. Böyle bir teşkilat olmak, insanları hayra çağırmak, iyiliği emretmek, kötülükleri engellemek inancımızın gereğidir. Saf 4: "Allah kendi İslam yolunda, duvarları kurşun dökülerek, kenetlenerek yapılmış sağlam; bünyanünmersus bir bina gibi saflar halinde savaşanları sever." Allah'ın sevdiği bir topluluk olmak; O'nun yolunda teşkilatlı bir şekilde hakkını vererek cihat etmeye bağlıdır. Mealini okuduğumuz ayet bunun delilidir. Bizler ahvalimizi Kur'an ve Sünnet'e uygun hale getirmeden topluma örneklik ve önderlik yapmamız mümkün olmaz. İslam; yaşanması ve hayata ikame edilmesi gereken bir din ve düzendir. Biz İslam'ı yaşamaz, aramızda kardeşlik hukukuna riayet etmez, ilişkilerimizi hikmetle yürütmez, aramızda adil almaz isek, Allah hükmünü icra eder ve biz zelil oluruz. Birbirimize karşı nasıl olmamız gerektiğini Peygamberimiz bize haber vermiştir: "Müminin mümine karşı durumu, bir parçası diğer parçasını sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir." (Buhari ve Müslim) Bu hadis, sağlam bir kardeşlik düzenine sahip olmayı emreder. Yine Peygamberimiz buyuruyor: "Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta; bir uzvu hastalandığında, diğer uzuvları da bu sebeple uykusuzlukta ve ateşli hastalıkta onun acısına ortak olan bir beden gibidir." (Buhari ve Müslim) Tek bir beden gibi olmak; tek bir ümmet ve teşkilat olmak demektir. Ümmet ve teşkilat olana Allah yardım eder. Şu hadis, yolumuz olmalıdır. "Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman'dan bir sıkıntıyı giderirse Allah, o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslüman'ın ayıp ve kusurunu örterse Allah da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter." (Buhari ve Müslim) İltifat, itibar ve minnet etmek ve kardeşinden ilgi ve alakasını esirgememek, ihtimam göstermek Müslümanlıkta çok önemli bir ahlaktır. Bu ahlaka sahip olan topluluklar izzet bulurlar. Başka bir hadiste şöyle buyuruluyor: "Her Müslüman'ın, diğer Müslüman'a ırzı, malı ve kanı haramdır. Takva buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter." (Tirmizi) Her birimiz, nefislerimizi terbiye etmek zorundayız. İnanmanın temel ölçülerinden birisi de kardeşini kendisine tercih etmektir. "Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz." (Buhari ve Müslim) Müslümanlar olarak biz bu hadisin edebiyatını yapar, uygulamada ise "önce ben, sonra yine ben, ondan sora da ben" dersek aramızdaki kardeşlik bağını koparanlardan oluruz. Dedikoduları nasların yerine geçirir, yalan yanlış bilgilerle biri diğerine olumsuz tavır takınırsa, bu davranış şekli İslam'ın temel uygulama esaslarına aykırı olacağından, ilahi yardımdan mahrum kalınır. Tavırlarımızla da imtihandayız. Arzularımıza göre değil, Kur'an ve Sünnet'e göre hareket etmeliyiz. "Hevası, arzuları benim getirdiğim İslam gerçeğine tabi ve teslim olmadıkça hiçbiriniz olgun mümin olamaz." (Beğavi) Kurtuluş İslam'ın ulvi esaslarına uymaktadır. pushfn('ads'); DİSİPLİN VE NEZAKET Ümmet ve teşkilatın huzurlu bir şekilde yoluna