Siyaset

Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.

Bir toplum adil siyasete taraf olup, böyle bir siyasetin ülkelerinde hâkim olmasını sağlamazsa, zilletten, rezillikten, Siyonizm'in köleliğinden kurtulamaz. Adil siyaset; Allah'ın emri, peygamberlerin sünneti, İslam'ın esasıdır. Bugün Gazze'de ve dünyanın her bir yanında yaşanan zulümlerin temelinde adil siyasetten uzaklaşmış olmak vardır. Tanımı yapılmamış hiçbir kavramla yol alınmaz. Siyaset de bir kavramdır ve İslam âlimleri bunun tarifini yapmışlardır. Buna göre siyaset; insanları dünya ve ahirette saadete kavuşturmak, halkı fesat ve zulümlerden kurtarmak, adil bir şekilde yönetmek için takip edilen yoldur. Sahabeden İbni Abbas, siyaseti şöyle tarif eder: "Siyaset; insanların en güzel, adil bir şekilde idare etme sanatına denir." İbni Abidin siyaseti şöyle anlatır: "Siyaset; adil bir şekilde sorumluluk duygusu içerisinde insanları adil bir bölüşümle idare etme yöntemine denir." Erbakan Hoca'mız da kendi yazdığı Saadet Partisi programında siyaseti şöyle tanımlamıştır: "Siyaset; meşruiyetini bireylerin hak ve özgürlüklerini koruma amacından alan, en üst siyasi organizasyon olan devlet eliyle, hak ve adalet ilkeleri çerçevesinde insanlara hizmet etme işidir." Bizim siyasetle işimiz olmaz diyenler, İslam'ın, bu konuyla ilgili bütün hükümlerini görmezlikten gelen zavallılar ve gafillerdir. Ve siyaset, zalim ve adil olmak üzere iki kısımdır

ZALİM SİYASET

Halkın haklarını gasp ederek, dünya menfaati ve çıkarı için, halkı sömürerek, ezerek yapılan yönetim şekline zalim siyaset denir. Bu siyaseti Kur'an bize şöyle haber verir. Bakara 204-205: "İnsanlardan öylesi var ki, bu dünya hayatı hakkındaki görüş ve konuşmaları senin hoşuna gider, hatta bu gibi kimseler kalbindekilere Allah'ı şahit tutar. Hâlbuki o, düşmanların en yamanıdır. Bunlar; iş başına, iktidara geldikleri, dünya liderliğini ele geçirdikleri, Kur'an'ı ve hükümlerini engelleyerek, dünyayı, halkı istedikleri istikamette yönlendirerek yeryüzünde, fesat ve bozgunculuk yaparlar. Kadına ait değerleri, kazanç ve gelir düzenini bozarlar; tabiatı, toprağı tahrip edip ürün veremez hale getirirler. Nesillere hayat hakkı tanımamak, tohumları, bitkileri, ürünleri bozma planları uygulamak; gençleri mahvetmek için çalışırlar. Allah bozgunculuğu sevmez." Zalim siyaseti Allah sevmez. Bu siyasetin kapısını, Siyonist İsrail, ABD, Batılı ve Doğulu ülkeler ve bunların İslam ülkelerinde iktidarda tuttukları işbirlikçi yöneticiler tutmuştur. Türkiye'de de yaklaşık yüz yıldır hâkim olan siyaset, bu zalim siyasettir. Bu siyasetin özünde insanlığa duyulan kin ve nefret vardır. Gazze'de yaşanan soykırım, bu zalim siyasetin sonucudur. Bu siyaseti tercih edenler, zamanında Firavunların benimsediği kuvveti üstün tutan yanlış hak anlayışını benimsemişlerdir. Bu siyasetten hayır gelmez. Hafızalarımızı tazeleyelim. Bunlar; Irak'ı, Afganistan'ı işgale giderken, biz size özgürlük, demokrasi ve barış getireceğiz diye gittiler. Suriye'yi kan gölüne çevirdiler. Bunların acımasız yüzünü zamanında Bosna'da görmedik mi Şimdi Gazze'de soykırım yapıyorlar. İslam ülkelerinin yöneticileri sessiz kalıyor. Sadece kınıyorlar, neden Bakınız Bakara 206. ayette Rabbimiz ne buyuruyor: "Bu zalime, 'Allah'tan kork' denildiği zaman, gururları kendilerini bilerek daha fazla günah işlemeye, zarar vermeye sevk eder. Onların hakkından sadece cehennem gelir. Orası ne kötü bir yerdir, ne kötü bir mekândır." ABD ve İsrail ile iş tutanlar bilmelidir ki, onlara dokunacak cehennem ateşi, bu işbirlikçilere de dokunacaktır.

ADİL SİYASET

Adil siyaset, peygamberlerin benimseyip yürüttüğü siyasettir. Peygamberlerin yolundan yürüyen müminlerin de esas alıp yürüteceği siyaset, bu adil siyasettir. Hac 41: "Onlar, o müminlerdir ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, marufu; iyiliği emrederler ve münkerden, fenalıktan da alıkoyarlar. Bütün işlerin sonu Allah'a dönecektir." Bu ayette ifade edilenler, mümin kadroların iktidarda olduğu yerlerde, yerine getirecekleri adil siyaset uygulamalarıdır. İbni Abidin, adil siyaseti şöyle tarif ediyor: "Halkın haklarını, zalimlerin elinden alarak, zulüm, sömürü ve fesadı kaldırarak, halkı en güzel şekilde idare etmeye adil siyaset denir." Adil siyaset peygamberlerin benimsediği hak anlayışına tabidir. Özünde sevgi ve şefkat vardır. Adil siyasetle yönetilen bir ülkede liderin, halkın; can güvenliğini, mal güvenliğini, inanç hürriyetini, nesil emniyetini, aklın korunması hürriyetini koruması üzerine vaciptir. İslam'ın telkin ve teklif ettiği siyaset, adil siyasettir. İslam'da siyaset vardır. İslam ve siyaset, etle tırnak gibidir. Maverdi; Ahkâmı Sultaniye adlı eserde şöyle der: "Siyaset çok ince bir şeriat yoludur. İnsanları kırmadan, ezmeden, adil bir şekilde insanları idare sanatına siyaset denir." Prof. Dr. Ömer Faruk, İslam Anayasası adlı eserlerde: "Siyaset insanları, kabiliyet, örf ve adet, inançlarına göre, adil bir şekilde, sevk ve idare etme yönetim biçimine siyaset denir" der. Günümüzde adil siyasetin kapısını Milli Görüş ve onun tek temsilcisi Saadet Partisi tutmuştur. Milli Görüş'ün adil siyaset için önerdiği düzen, adil düzendir. Milli Görüş; "Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya" vizyonuna sahip bir harekettir.