İktidar Olabilmek

Bismillahirrahmanirrahim Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. Hayatı Kur'an'la okumak, sünnet ile yaşamak mümin olmanın tek temel şartıdır. Allah Teâlâ ise bu hayatın hesabını vereceğimiz tek hak ilahtır. Yüce Rabbimiz Müminun Suresi 52. ayette: "Şüphesiz sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de Rabbinizim. Öyleyse bana sığının, benim emirlerime yapışın, günahlardan arınıp, azabımdan korunun, benden ittika edin" buyuruyor. Yine yüce Rabbimiz Enbiya Suresi 92. ayette: "İşte sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin; candan Müslüman olarak sizin için razı olduğum İslam'a teslim olun, saygıyla bana kulluk ve ibadet edin" buyurmaktadır. Ümmet; bütün insanlık saadet bulsun diye onlara liderlik eden, yol gösteren şuurlu bir topluluk olmaktır. Hakkı üstün tutan bir ümmetin insanlığa liderlik yapması, yol gösterip iktidar olması, bu konuda emredilmiş görevleri titizlik ile yapmasına bağlıdır. İktidar kavramı; gücü yetme, yapabilme, yapabilecek konumda olmak anlamına gelir. İktidar; Arapça bir kelime olmasına rağmen, İslam'da siyaset ilmi kavramları arasında, bu isimde bir kelimeye rastlanmaz. İslam hukukunun ilk temel kaynağı Kur'an'da; güç, iktidar, nüfuz, otorite, hâkimiyet, hükümranlık manasında; mülk, hüküm, velâyet, sultan kelimeleri geçmektedir. İslam hukukunda iktidar ve siyasal iktidar karşılığında daha çok; velâyet ve velâyeti amme kavramları yerleşmiştir. Velâyet; başkası üzerinde söz geçirmektir. Velâyeti amme ise, toplumun bütününe şamil olmak üzere onların genel ve müşterek işlerinde icraata yetkili olmak olarak tanımlanmaktadır. İslam inancına göre mülkün sahibi Allah'tır. Allah dilediğine mülkünde iktidar verendir, dilediğinden de verdiği iktidarı geri alandır. Bakara 247: "Peygamberleri onlara; 'Allah sizin için hükümdar olarak Talut'u gönderdi' dedi. Onlar: 'Biz hükümdarlığa ondan daha layık olduğumuz ve ona bir mal genişliği de verilmediği halde nasıl bizim üzerimize hükümdar olabilir' dediler. Peygamberleri; 'Doğrusu Allah onu sizin üzerinize seçti ve onun bilgisini ve bedensel gücünü artırdı. Allah mülkünü dilediğine verir. Allah lütfu geniş olan ve her şeyi bilendir' dedi." Al-i İmran 26: "De ki: 'Ey mülkün sahibi olan Allah'ım; sen mülkü dilediğine verirsin ve dilediğinden de mülkü alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın. İyilik senin elindedir. Sen her şeye güç yetirirsin." Allah, mülkün hem sahibi, hem hükümdarıdır. Dilediğine verir, dilediğinden alır. pushfn('ads'); MÜMİNLERİN İKTİDARI Allah'ın dinine, peygamberine yardım eden müminler, ülkelerinde, yeryüzünde, kendilerini iktidar mevkiine getirdiğimizde onlar namazı erkânına, şartlarına, vaktine riayet ederek aşikâre kılarlar. Vicdanlarını, servetlerini sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verirler. Kur'an'ın ve sünnetin hükümlerini, meşru olanı, İslami kurallarla örtüşen örfü, ilmi verileri, müminlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü, planları, programları, adaleti uygulayarak kamu düzenini sağlarlar, iyiliği emrederler. İslam'ın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, müminlerin icrasında hayır görmediği şeyleri, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü akıllarını kullanıp yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliğini temin ederler. Elde edilecek güzel sonuçlar, Allah için, Allah rızası içindir. Hac 41: "O müminler, kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı ikame ederler, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten sakındırırlar. İşlerin sonu Allah'ındır." Bir yerde İslam'ın ve Adil Düzen'inin hayata ikame edilmesi için müminlerin yapması gereken görevler vardır. Bunlar; 1. Tebliğ ve Davet, 2. Marufu emretmek, münkeri menetmek, 3. İslam'ı tanıtmak, anlaşılıp yaşanmasını sağlayacak yayınlar hazırlamak, 4. Eğitim, 5. Hakkın hâkim, batılın zail olması için mücadele etmek.