Çöküyoruz

Bismillahirrahmanirrahim âlemlerİn Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. Fert, toplum ve devlet düzeninin saadet ve selameti İslam iledir. İslam'dan yüz çeviren toplumlar çöker ve yok olur. İslam, ferdi; salih ve muttaki, toplumu; saadet, barış ve huzur toplumu, devlet düzenini ise; adil ve kerim düzen yapar. Ülkemizde ve dünyada hâkim olan zihniyet, ırkçı emperyalizmin, müşrik Batı'nın kurduğu İslam düşmanlığı düzenidir. Bu iki kesimin işbirlikçileri ise, en az onlar kadar, İslam'a bilerek veya bilmeyerek düşmanlık ederler. İslam'a itibar etmeyen fert ve toplum inkârcı, müşrik veya münafık olur. Devlet düzeni ise zalim olur. İslam; Allah'ın rızası olduğu gibi, batıl din ve düzenler, Allah'ın gazabıdır. Bu esaslar, her insanın gözetmesi gereken gerçeklerdir. Günümüzde fert ve toplum bu esasları gözetmediği için çöküyor ve çözülüyor. Bu çöküşün sebepleri üzerinde durmak gerekir. Fert ve toplumların ahlâklı, zengin ve müreffeh bir hayat elde etmeleri için uyulması gereken birtakım ilahi yasalar vardır. Allah Teâlâ, insanların haktan veya batıldan birisini tercih etmelerini kendi iradelerine bırakmıştır. Allah Teâlâ; kulun tercihi rızasına uygun olmasa da onu yaratır, çünkü insan bu dünyada imtihandadır. İnsanlar tercihlerini değiştirmeden, Allah Teâlâ onlarla ilgili bir değişiklik yapmaz. İnsanların hiçbir gayret göstermeden, maddi ve manevi kalkınmanın vasıtalarına başvurmadan, Allah Teâlâ'dan yükselme, adalet ve refah istemeleri doğru değildir. Bu tıpkı İsrailoğullarının, savaşa gitmeyip Hz. Musa'ya, "Sen ve Rabbin, gidin, savaşın, biz burada oturuyoruz" demelerine benzer. İlahi yasalar gereği, peygamberleri yalanlayıp isyan eden, Allah'ın emirlerine karşı gelen, insanlara zulmeden veya Allah'ın verdiği nimetlere nankörlük eden toplumlar hem dünyada, hem ahirette Allahın azabına uğrarlar. Bu toplumların dünyadaki azapları; medeniyet ve uygarlıkta geri kalmaları, ekonomik sorunlarla karşı karşıya gelmeleri, iç barış ve güvenin yok olması veya toplumun genel bir felaketle tarih sahnesinden silinmesi gibi cezalarla olmaktadır. pushfn('ads'); SEBEPLERToplumları çöküşe götüren sebepleri şöyle sıralayabiliriz: 1-Peygamberleri yalanlamak: Toplumların yok olmalarının nedenlerinden biri, Allah'ın gönderdiği elçileri yalanlamalarıdır. Bu yalanlama, Allah'tan gelen vahyi kabullenmeme sonucunu doğurur. Allah'ın gönderdiği peygamberlerin ve dolayısıyla onların görevini sürdüren şuurlu müminlerin; fert ve toplumun ıslah ve saadeti için yaptığı tebliğ ve davetin hedef kitlenin tümü veya kahir ekseriyeti tarafından alaya alınıp reddedilmesi durumunda, söz konusu fert ve toplum; ahirette uğrayacakları korkunç azabın yanında, dünya hayatları da yaşanmaz hale gelecek, manevi dinamikleri sarsılacak ve fiziksel varlığı da tarih sahnesinden silinip gidebilecektir. Bugün; peygamberi yalanlamak, sünneti yalanlamak olarak karşımıza çıkıyor. 2-Mucizelere inanmamak: Kur'an'ın haber verdiği genel ilahi yasalardan biri de peygamberlerden mucize isteyip de iman etmeyen toplulukların yok olmasıdır. Son Peygamber Hz. Muhammed'dir (S.A.S.). O'nun Allah'tan alıp fert ve topluma sunduğu en büyük mucize Kur'an'ı Kerim'dir. Bu mucizeye inanmamak veya inanıyormuş gibi yapıp ahkâmına muhalefet etmek de çöküş ve yok oluş sebebidir. 3-Zulmün yaygınlaşması: Mikroplar, yaşlılık ve benzeri sebepler insanın ölümüne neden oluyorsa, aynı şekilde zulüm de toplumları ölüme sürükleyen nedenlerin başında gelmektedir. En büyük zulüm, fert ve toplumun İslam'ı hayatlarından çıkarmalarıdır. İslam'ı itikat ve düzen olarak yaşamayıp kendilerine zulmeden fert ve toplumların çöküşten ve ilahi gazaba uğramaktan kurtulmaları, tövbe etmelerine, yaptıklarından pişman olmalarına bağlıdır. Yoksa öncekilerin yaptıkları zulmü işleyenlerin uğradıkları azaba uğramaları kaçınılmaz olur. Adalete uymama, haddi aşma, amaçtan sapma, hak edene hakkını vermeme,