Akıllı insan

Bismillahirrahmanirrahim Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. Akıl, iman ve İslam Allah'ın insanlara bahşettiği önemli nimetlerdir. Dünya ve ahiret saadetimiz için akıl, iman ve İslam zaruridir. İnanmayan ve İslam'a teslim olmayan akıl, bir işe yaramayacağı gibi akıl olmadan da inanmak ve İslam'ı yaşamak mümkün olmaz. Çünkü insanın iman etmesi ve İslam ile mükellef olması akıl iledir. Akıl, eserden müessire ulaşma kabiliyetidir. Akıllı olmak, işin sonunu görebilmek, yaptığın işin seni cehenneme mi, cennete mi götüreceğini kestirebilmektir. Akıllı insan, hesap gününü düşünür, dünya hayatını İslam ile ikame eder. Rabbimiz Allah, dünya hayatımızı hak ile batılın mücadelesi şeklinde tanzim etmiştir. Bu mücadelede insanlar, tercih edecekleri taraf ile imtihan edilmektedir. Birtakım yorumlarla bu gerçeği örtmeye kimsenin gücü yetmez. Hak İslam'dır, Allah'tandır, tek saadet dini ve düzenidir, üstündür, ona hiçbir ideoloji ve batıl din ve düzen üstünlük sağlayamaz. Çünkü İslam, gerçektir. Batıl ise bugün Irkçı Emperyalizm cehaletidir. İnkârcı Yahudi kâhin, haham ve sihirbazların İslam'ın yerine ikame etmeye çalıştıkları yalandır, zillettir, zulümdür, hiledir ve kölelik düzenidir. Asrımızda Hak-Batıl mücadelesi Hakk'ı temsil eden Millî Görüş ile Batılı temsil eden Siyonizm, Siyonist Hıristiyanlar ve bunların işbirlikçileri arasında geçmektedir. Hak olan İslam, Allah'ın rızasıdır, batıl olan ırkçı emperyalizm, materyalizm, kapitalizm, beşeri din ve düzenlere ise Allah gazap eder. İslam'a teslim olmuş müminler tek bir ümmettir. İnkârcı Yahudiler, sapıklığı tercih etmiş Hıristiyanlar, işbirlikçi münafıklar, İslam'dan yüz çevirmiş bütün gafiller ise tek bir millettir. İslam'ın hayata ikame edilmesi, İslam kapısını tutan ümmetin cihadı iledir. Batılın fert ve toplum üzerinde etkin hale gelmesi de yine hayırcıların vereceği mücadele iledir. Dağılan İslam birliğinin yeniden inşa edilmesi ve yeni bir dünyanın kurulması için, bir cihadın ortaya konulması Müslümanlık inanışının gereğidir. Bu inanışın gereği olarak ülkemizde ve İslam coğrafyasında birçok şuurlu hareketler ortaya çıkmış ve Hakk'ın hâkim Batılın zail olması için cihat etmektedirler. pushfn('ads'); TÜRKİYE'DEÜlkemizin inanan şuurlu evlatları, Irkçı Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin bilinen planlarına karşı bir direniş hareketi olarak 1969 yılında Konya'dan Millî Görüş hareketini başlatmışlardır. Bu direniş ruhunu biz Millî Görüş'ün ilk partisi olan Millî Nizam Partisi'nin kuruluş beyannamesinde görmekteyiz. "Aziz Milletimiz! Bugün, daima Hakk'a bağlılıkta, Hakk'ı tutmakta, iyiyi destekleyici, kötüyü men edici hüviyetiyle insanlık tarihinin en ulvi mahreki üzerinde yürüyen Büyük Milletimizin, çeşitli tesirlerle kendi yolundan saptırılması gayretlerinin hüküm sürdüğü oldukça uzun bir devreden sonra, yeniden ulvi ve şanlı tarihi yörüngesi üzerine oturtulması için füzelerin ateşlendiği gündür. Millî Nizam Partisi; Milletimizi karışık ve karanlık devrelerden sonra aydınlığa götürecek, onu parlak tarihi yörüngesi üzerine yeniden oturtmak için, ateşlenen güçlü füzedir. Bugün bu füzenin ateşlendiği gündür. Bugün, bu mutlu gündür. Bütün milletimize uğurlu ve hayırlı olsun; ey daima Hakk'ı tutmak, iyiyi sağlamak ve kötüyü men etmek yolunda bulunmak üzere seçilmiş mümtaz ve Aziz Milletimiz." Bu metin dikkatlice okunduğunda Millî Görüş hareketinin Irkçı Emperyalizmin dünyada ve ülkemizde yürütmeye çalıştığı ifsat çalışmalarını engellemek ve yeni bir saadet dünyasını kurmak için başlatılmış bir cihat hareketi olduğu görülecektir. pushfn('ads'); Millî Görüş hareketini başlatan, liderliği yapan ve kınayanın kınamasına aldırmadan vefatına kadar cihadına devam eden Erbakan Hocamız, verdiği bütün eğitim seminerlerinde; İslamsız saadetin olamayacağını, Müslümanlık şuurunu, adil düzeni, İslam'ın bir aksiyon ibadeti olan Cihat farzının bilinip eda edilmesinin yaratılış gayemiz olduğunu anlatmaya ömrünü vakfetmiştir. Millî Görüş'ün son temsilcisi