Yapay zekaya ne verirsen onu alırsın

YEREL seçimlere giderken CHP'nin aday belirleme süreci kavga gürültü ve yapay zeka kavramı ile geçti. CHP'li yetkililer özellikle de genel başkan Özgür Özel aday belirleme sürecindeki krizleri ve kavgaları "Aday belirlerken yapay zekayı kullanıyoruz" sözleriyle geçiştirmeyi tercih etti. CHP'nin alışılageldik gariplikleri bir kenara gerçekten de yapay zeka aday belirleme süreçlerinde kullanılabilir. Ancak yapay zekayı kullanabilmek için önce kavramın ikinci kelimesi olan zekayı kullanmak gerekiyor. Yani akla, mantığa, tecrübeye ve disipline dayanan bir aday belirleme süreci olması gerekiyor.
Yapay zeka temel olarak şöyle çalışır; siz insan zekasıyla bir süreci yönetir, bir işi yaparsınız. Çözüm esnasında çeşitli aşamalar takip eder, çeşitli kurallara ve prensiplere uygun olarak adımlar atarsınız. Sonra bu kuralları, prensipleri, adımları ve aşamaları bir yapay zeka süreci haline getirirsiniz. Türkçesi elinizin altındaki yüksek kapasiteli bir bilgisayara "Bak ben bu süreci böyle çözdüm bundan sonra da sen benzer süreçleri benim akıl yürütmemle ve benim adımlarımla çöz" komutu verirsiniz. Bilgisayar yani yapay zeka da önüne koyduğunuz yeni süreçleri sizin ona daha önce verdiğiniz formüle göre ilerletir. Yani aslında mesele çorba yapmak gibi.
Hangi çorbayı yapacaksanız gerekli malzemeleri tencereye gerekli sırayla koyar, gerektiği kadar pişirir ve gerekiyorsa diğer işlemleri yaparsınız.
Sonra da bu tarifi bilgisayara öğreterek bundan sonra çorbaları onun yapmasını bekleyebilirsiniz. Hatta bilgisayar çorba yaptıkça tadarsınız. Tadı tuzu, acısı tatlısı eksik olduysa bilgisayara döner "Yaptığın bu çorbanın tuzu