Siyaset sürprizlere düşkündür

YASETLE uğraşmayı, ilgilenmeyi ve siyaset üzerine düşünmeyi eğlenceli kılan şey siyasetin çok hesap kitap istemesine rağmen her zaman büyük süprizlere gebe olması. Örneğin seçimlerde CHP'nin alacağı sonuç gerçekten takip etmesi ve üzerine konuşması çok eğlenceli bir sürpriz, beklenmedik ve olağandışı bir durum oluşturabilir.
CHP'nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerini kaybetti senaryoyu düşünelim; öncelikle bu oldukça muhtemel. Anketlerde CHP ve Cumhur İttifakı adayları kafa kafaya ya da az farklı gözüküyor. Yarışa daha avantajlı başlayan CHP adayları kampanya devam ettikçe kan kaybederken, AK Parti adayları istikrarlı bir şekilde yükseliyor. Bu trend devam ederse kampanya sonunda büyük ihtimalle AK Parti adayları CHP adaylarının önünde olacaklar.
İstanbul ve Ankara veya bir tek İstanbul'un kaydedildiğini düşünün.
Ekrem İmamoğlu seçim kaybetmiş bir belediye başkanı olacak. Üstelik parti içersinde dengeleri çok zorladı, gölge genel başkanlık yaptığı için yeterince düşman biriktirdi. Özgür Özel'in ise durum zaten malum. Ciddi bir yerel seçim başarısı kazanmazsa koltuğu şiddetle sarsılacak. Kendisini koltuğa oturtanlarla çoktan kavga etti bile. Yani müttefiksizlik ve düşman fazlalığı konusunda durumu Ekrem İmamoğlu'ndan farklı değil. Bu tablo gerçekleşirse CHP olağanüstü kurultaya gider. Özgür Özel koltuğunu muhafaza etmekte zorlanır. Özel'i genel başkan yapan nasıl güç olan Ekrem İmamoğlu da İstanbul'u kaybettiği senaryoda genel başkanlığın hayalini bile kuramaz. Olağanüstü kurultayda gözler CHP'nin yerleşik aktörlerine döner. O kadrodan da en hazır, en bilenmiş, en tecrübeli isim Kemal Kılıçdaroğlu!
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yapılan olağanüstü kurultayda Ekrem İmamoğlu destekli Özgür Özel'e yenilmeseydi bile CHP genel başkanlığındaki rahat günleri er ya da geç bitecekti. İlerlemiş yaşına rağmen sürdürdüğü mağlubiyetlerle dolu siyasi kariyerinin jübilesini muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı olarak ve tabii kaybederek yaptı. Bir şekilde kurultayda rakibi Özgür Özel'e karşı zafer kazansa bile partinin en gösterişli koltuğuna eskisi kadar rahat oturmaya devam edemeyecekti. Zaten kaybetti. Şimdi kendisinin genel başkanlığı bittikten kısa bir süre sonra yapılan yerel seçimde partisinin yüzleşmesi muhtemel olan hezimetten sonra Kılıçdaroğlu bir kurtarıcı olarak partinin başına geri dönebilir.