Başarısızlığa değil başarıya odaklanmak

GEÇTİĞİMİZ günlerde başkent Ankara'nın sular altındaki görüntüsü oldukça şaşırtıcıydı.
Özellikle bazı sosyal medya kullanıcıları tamamen suyla dolmuş metro istasyonu görüntülerine eleştirel yorumlar yaptılar.
Yorumların arasından Mansur Yavaş'ın geçtiğimiz beş yıl boyunca Ankara'da bir metre bile metro inşa etmemesine rağmen mevcut metro istasyonlarında çorba dağıtarak oylarını arttırıp tekrar seçilmesini eleştirenler dikkat çekiciydi.
Gerçekten de hem Ankara hem de İstanbul'un hizmetsiz geçirdiği beş yıl dikkate alınınca mevcut belediye başkanlarının tekrar seçilmesi oldukça şaşırtıcı. Kimileri seçmenin algı oyunları ile kandırıldığını kimileri de yanlış karar verdiğini söylüyor. Bazen sonuçları istediğim gibi olmasa da seçmene kabahat bulanlar arasında hiç yer almadım.
Evet kitleler yönlendirilebilir.
Özellikle içerisinde yaşadığımız çağda algılar hakikatin yerine geçebilir. Ancak Türkiye özelinde rüştünü defalarca ispatlamış bir seçmen kitlesi var. Kolayca yönlendirildiler, yanlış karar verdiler demek mümkün değil.
Peki ne oldu da metro inşa eden değil metroda çorba dağıtan adaylar seçimi kazandı Ekonominin durumu, emekliler, sokak köpekleri sorunu vb. gibi nedenler zaten yeterince konuşuldu.
Ancak çorba kısmı mühim.
Belki de çorba dağıtmak öyle zannedildiği gibi önemsiz bir icraat değildir. Şüphesiz seçmen altyapı yatırımı ile çorba dağıtmanın farkını kavrayabilecek olgunlukta.
Buna rağmen metro yapan değil metroda çorba dağıtan ödüllendiriliyorsa metro yapanın biraz düşünmesi gerekmez mi
Altyapı yatırımları şüphesiz önemli ama seçmen bir yandan da birey olarak kendisine temas edeni, gündelik hayatını kolaylaştıranı, önemsiz gibi gözüken gündelik sorunlarına göstermelik de olsa çözüm bulmaya çalışanı ödüllendirmek istemiş olabilir. AK Parti elitinin toplumu eskisi kadar duymadığı eleştirileriyle birlikte düşünülünce çorba dağıtmak birden gösterge değeri yüksek bir icraata dönüşebilir.