Bir arkadaşım, rahatsızlığını belli ederek anlattı. Kızı ortaokulda veya 4 + 4 + 4'ün ikinci dördünde. Din dersinde ölü yıkamanın nasıl yapılacağını öğretmiş hoca. Uygulamalı… Çok da uygulamalı olamaz herhâlde ama sınıf arkadaşlarından birine ölü taklidi yaptırmış.

Bir başka olay gazetelere intikal etmişti. Bir mezar maketi başında din dersi öğretmeni, çocuklara ölen annelerinin arkasından ağlamayı öğretiyordu.

Din dersleri böyle de cuma hutbelerimiz nasıl Birkaç hafta önce kadınla erkeğin arkadaş olamayacağını, şu veya bu sebeple arkadaş olmaya kalkarlarsa zina tehlikesinin doğacağını anlatmışlardı. Ondan birkaç hafta önce de kadınların kendilerine dinen ön görülen mirastan erkeklerin yarısı kadar almaya razı olması, itiraz etmenin büyük günah (kul hakkı) olduğu hutbesi vardı.

Gençlere Müslümanlık öğretilecekse ne öğretilir dersiniz Ölü yıkama… Peki yetişkinlere Kızlara mirastan yarım hak verilmesi gereği ve bir erkekle bir kadının yalnız kalmalarının zinaya sürükleyeceği. ( Cuma hutbeleri 18+ diye işaretlenmeli ve küçüklere yasaklanmalı. Küçük çocuğunuzun bu hutbeye maruz kalmasını ister miydiniz) Bu hükümlerin pratik sonuçları da var tabii. Bir kadın tek başına erkeğin kullandığı arabaya, hatta erkek şoförlü taksiye binemez. Başka örnekleri de siz bulun. Teke tek hizmet verilen işlerde, mesela kurumların insan kaynakları (birimlerinde)departmanlarında kadın çalışanlar için kadın İK uzmanı, erkek çalışanlar için erkek İK uzmanı istihdam edilmelidir, vs… Çünkü insan kaynaklarının işi çoğunlukla teke tek görüşme gerektirir.

Ben neye takılıyorum biliyor musunuz Hadi yobaz diyelim, gerici diyelim falan. Yanlış da olmaz bu dediklerimiz. Ama vahim olanı, din deyince, İslam deyince insanların evvel emirde akıllarına gelenler.

Belli yaşın üstündekiler Kökler dizisini hatırlayacaktır. Üstün ırk mensubu İngiliz ve Amerikanların, Amerika kıtasının yerli halkını soykırıma tabi tutup katlettikten sonra İngiliz endüstri devrimini besleyecek pamuk tarımında çalışmak üzere aşağılık ırklardan, aslında Afrika'dan köle devşirmesini… Zorla, tuzakla yakalanıp getirilenlerden biri Kunta Kinte ve eşidir. Aşağılanmanın, hayvan muamelesinin bini bir para. Bu arada eşine de beyaz sahipler canları sıkıldıkça tecavüz ederler. Derken Kunta Kinte'nin bir kızı olur. O Afrika kabilesi Müslümandır ve kabilenin bir âdeti vardır. Yeni doğanı gece kıra çıkarırlar. Gökyüzüne kaldırıp şunu söylerler: Kızım (veya oğlum) senden büyük bir tek Allah var.

Allahtan Kökler'i bizimkiler çekmedi. Kim bilir Müslümanlığı methediyoruz diye neler yaparlardı. Bu tek sahne, ne kadar da İslamiyet'in ta kendisidir. Vahdeti ve onun tersi olan şirki bu kadar güzel anlatan bir başka senaryo düşünebilir misiniz "Allahu ekber" bu demektir. "Yalnız sana tapar, yalnız senden dileriz." bu demektir.

Kökler muhtemelen 1970'lerin dizisiydi. Çünkü 1981-87 arasında Suudi Arabistan'da hocalık yaparken hâlâ o dizinin tesirindeydim ve Afrikalı Müslüman bir öğrencime bahsettim. "Siz de o kabileden misiniz" diye. "Yok", demişti, "Onlar Mandinga, biz falanca kabiledeniz." (Şimdi IMDB'ye baktım, 1977 yapımıymış. Tanıtım sloganı da şöyle: "Millete ilham veren ve bizi değiştiren televizyon olayı." "Bizi" derken, "millet" derken, Amerikanları kast ediyor.)