Önce ahlâk, sonra kanun aşılır

İlk defa sevdiğim ve saydığım bir arkadaşımdan, Cihan Turper'den duymuştum. Sonra başkalarından da: İnsanın hareket alanı iki çemberle sınırlandırılmıştır, demişti. İç içe iki çemberle. İç çember ahlâktır. Onun dışındaki ikinci çember, hukuktur. Hukuk çemberinin dışına çıkarsanız kanunlara takılırsınız. Eğer ülkenizde mahkemeler varsa. Hani "Berlin'de mahkemeler var!" dedirten cinsten mahkemeler Bursa'da Ulu Cami'nin önündeki fakirin kulübesini yıktırmayan mahkemeler. Dış çember hukuk sisteminin işi. Aslolan, insanın, iç çemberin de dışına çıkmamasıdır. if(!googleAdm.includes('1659295543843')){ googleAdm.push('1659295543843'); googletag.cmd.push(function() { googletag.defineSlot('105383585desktop_yazaryazidesktop_yazaryazi_icerikici_sc', 640, 300, 336, 280, 300, 250, 'div-gpt-ad-1659295543843-0').addService(googletag.pubads()); googletag.pubads().enableSingleRequest(); googletag.enableServices(); }); } googletag.cmd.push(function() { googletag.display('div-gpt-ad-1659295543843-0'); }); Zaten kanunlar insanın ahlâk, hak, adalet anlayışının tasnif edilmiş hâlinden ibarettir. Din, töre, hukukun üstünlüğü Akılda, gönülde, fıtratta, genetikte, hepsi aynı yerden kaynaklanıyor. Geçen yazım bunun üzerineydi. Hukuk ahlâktan kaynaklandığına göre, hukuka saygı, ahlâkın gereğidir. KİMSE İNANMIYOR, KENDİ DE... Ya o gri bölge Ahlâk çemberinin dışında, fakat kanun çemberinin içinde. Galiba en aşağılık bölge burası. "Ben kanunsuzum!" narası atmak, ahlâksızca kanun manipülasyonu yapmaktan daha asil bir tutumdur. Kötüdür, cezalandırılması gerekir ama ahlâkı çiğneyip kanunla oynamaktan daha şereflidir. if(!googleAdm.includes('1659295583181')){ googleAdm.push('1659295583181'); googletag.cmd.push(function() { googletag.defineSlot('105383585desktop_yazaryazidesktop_yaziyazar_icerikici_sc', 300, 250, 640, 300, 336, 280, 'div-gpt-ad-1659295583181-0').addService(googletag.pubads()); googletag.pubads().enableSingleRequest(); googletag.enableServices(); }); } googletag.cmd.push(function() { googletag.display('div-gpt-ad-1659295583181-0'); }); Apaçık ihlaller, apaçık hırsızlıklar, apaçık hezimetler, dün söylediğinin bugün tam tersinin çıkması Bütün bunların karşısında utanmadan yapılan bir takım açıklamalar bu satırlarıma ilham verdi. Kimsenin inanmadığı, daha vahimi kendisinin hiç mi hiç inanmadığı gerekçelerle savunma yapmaya çalışmak. Başımdan geçen bir hırsızlığı hatırladım. Oturduğum daire, apartmanın arka tarafında, beşinci katta. Hırsız arka bahçeye girmiş, genellikle kapalı olan bahçe kapısını bir şekilde aşmış. Sonra beş kat tırmanmış. Beni soymuş, sonra kapımı içerden açıp apartmanı terk etmiş. Bende yükte hafif, pahada ağır bir tek emekli maaşımı bulmuş. O sırada SSK emeklisiydim ve o maaş da pek aman aman bir şey değildi. Hırsız mesleğine ve mesaisini kesintisiz sürdürdüğü için sonunda yakalandı. Beni nasıl soyduğunu mahkemede şöyle anlatmış: "Yoldan geçiyordum. Kapı açıktı. Ben de içeri girdim" Hâkim hırsızla birlikte benim daireme "tatbikata" geldi. Hâli görünce, hırsıza dönüp, "Maşallah oğlum, arka tarafta beşinci kattaki balkonun iç kapısını açık bulup girivermişsin demek" diye alay etti. if(!googleAdm.includes('1659296099883')){ googleAdm.push('1659296099883'); googletag.cmd.push(function() { googletag.defineSlot('105383585desktop_yazaryaziYazar_yazi_icerikici_03_SC', 336, 280, 640, 300, 300, 250, 'div-gpt-ad-1659296099883-0').addService(googletag.pubads()); googletag.pubads().enableSingleRequest(); googletag.enableServices(); }); } googletag.cmd.push(function() { googletag.display('div-gpt-ad-1659296099883-0'); }); İHALE KANUNUYLA FUTBOL OYNAMAKHırsızın anlattığı hikâye cezada ciddi indirime sebep olurmuş. Hırsızlar hapishanede bir birlerine hukuk eğitimi verirmiş. Fakat "İncelenmiş ve aslı olmadığı anlaşılmıştır." tarzı savunmalar, araştırmaya izin vermemek benim hırsızınkinin çok üstünde tabii. Bürokrasiye de siyasetçilere de büyük saygım var. Bürokrasi, çağdaş devletin; siyaset, ülke yönetiminin, taşıyıcı sütunlarıdır. Fakat işte tam o ahlâk sınırının dışına bağdaş kurmuş, kanunları oynanacak, manipüle edilecek yolsuzluk araçları diye görenler Sanki sırf bunu yapacak imkâna kavuşmak için bürokrasiye veya politikaya sızanlar Bu zor ve asil mesleklere bugünkü kötü çağrışımları verdiren bunlardır. Tek çare, dürüst politikacıların ve dürüst bürokratların bunları içlerinden atmalarıdır. if(!googleAdm.includes('1659296474306')){ googleAdm.push('1659296474306'); googletag.cmd.push(function() { googletag.defineSlot('105383585desktop_yazaryazidesktop_yazaryazi_icerikici_04',