Laiklik

1927'nin ilk dört ilkesi: Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Laiklik ve Milliyetçilik.
İlk ikisini geçen hafta yazdım. Sıra Laiklik'te.

Cumhuriyeti kuranların laiklikten ilk anladıkları, din adına devlete ve siyasete müdahale edilmemesiydi herhâlde. "İslam'da ruhban yoktur" sözü tam orada, yani sözde kalıyor. Ruhbanın "Yunan ordusu halifenin ordusudur." yazılı propaganda broşürleri Yunan uçaklarıyla Türk ahalinin üstüne atılıyordu. Olmayan ruhban, Anadolu'daki milliyetçiler için "Katli vaciptir!" fetvaları veriyordu.

Din adına siyaset yapılmamasına, "din ve devlet işlerinin ayrılmasına" cumhuriyetin kurucuları laiklik dedi. Bu onların anlayışıydı. İzin verirseniz ben de kendi anlayışımı anlatmak isterim. Az buçuk bilime bulaşmış biri olarak din, bilim ve laiklik üstüne birkaç söz söylemek isterim.

İKİ KİTAP

Kur'an'da, doğadaki "ayetler"den bahis var: Kitaptaki ayetler gibi tabiatta da akletmemiz, ibret almamız, öğrenmemiz için ayetler, işaretler vardır. Hristiyanlarda da Aziz Pavlus, Aziz Augustin'den Galieo Galilei'ye kadar aynı temayı görüyoruz: "Bize iki kitap gönderildi." diyorlar. "Biri kutsal kitap, diğeri tabiat."

Semavi dinler iki kitapta anlaştığına göre şimdi soru şu: Biz hangi kitaba göre amel edeceğiz

Cevap: İkisine göre de

Biri "güzel ahlakı tamamlamak için" inmiş. Diğeri faydalanmamız ve korumamız için önümüze serilmiş.

İnsanoğlu doğayı anlamaya çalışırken büyük keşifler yaptı. Bunlardan en önemlilerinden biri, Newton kanunlarıdır! Sarkacın salınımından gök cisimlerinin hareketine her şeyi açıklıyordu bu kanunlar. Mesela Ay ve Güneş tutulmalar olmadan ne zaman olacaklarını, saatine kadar hesaplayabiliyordu.

DİNDEN NEWTON, NEWTON'DAN DİN

Şimdi tekrar bir soru: Newton kanunlarından güzel ahlak çıkar mı Daha genel sorayım: Newton kanunlarından insana ait değerleri çıkarabilir misiniz Cevap "Hayır."

Üçüncü soru da şu olsun: Dinden Newton kanunlarını çıkarabilir misiniz Kur'an ve hadisi okuyarak mesela inşaatın statik hesabının nasıl yapılacağını veya bir sonraki Ay tutulmasının ne zaman olacağını öğrenebilir misiniz Cevap yine hayırdır.

Laiklik budur ve benim kafamda mesele bu kadar basittir.

Bu anlayışla belki daha zor başka problemler çözelim:

Fiyat artışları almış başını gidiyor. Durdurmak için kime danışırsınız Diyanet İşleri Başkanı'na mı ekonomistlere mi

Tabiîdir ki ekonomistlere. Ama gerçekten ekonomist denilecek insanlara. Ekonomi diploması yetmez, doktorası, o da yetmez; bu alanda övünülecek bir uygulama geçmişi, kariyeri olanlara.

Önünüze bir rüşvet fırsatı çıktı. Rüşvet yiyecek misiniz

Bir makama, bir tayin yapma yetkiniz var. "Bizimkilerden" birini mi yoksa oraya layık olanı, o işi layıkıyla yapacak olanı, liyakat sahibini mi tayin edersiniz

Bu son iki soruyu kime sorarsınız Fizikçilere, mühendislere veya ekonomistlere mi danışırsınız, vicdanınıza mı Bu konu ahlakınızla ilgilidir. Ahlakınıza danışırsınız. Yetmezse kitaba, din adamına