Kırmızıda durulur mu!

Bazı ülkelerde bir eylem planlanırken "Kanuna uygun mu" diye sorulur. Kanuna uygunsa yapılır; değilse vaz geçilir. Bu "bazı ülkeler" büyük ihtimalle geri kalmış, devletin güçsüz olduğu, hiç olmazsa devletin derinlikten yoksun bulunduğu ülkelerdir. Çünkü tecrübeli ve bilge siyasetçilerin yönettiği ve "derin devlet" kavramını dünyaya öğreten bizim gibi ülkelerde bunun tam tersi olur. Bir eylem düşünüldüğünde, "Kanuna uygun mu" diye sorulur. Kanuna uygunsa yapılır; değilse kanun eyleme uygun hâle getirilir. Engel çıkaran kanun, anayasa bile olsa uygun hâle getirilir. Zaten bizim en sık değiştirdiğimiz kanunlarımız, İhale Kanunu ve Anayasa'dır. Bu davranışımızın ne kadar doğru olduğunu dünyaya göstermek için de buna, "Kanunla fiili durum arasındaki tenakuzu kaldırmak." diyoruz. Çok oturaklı bir söze benziyor. Oturaklı olduğuna göre herhâlde doğrudur.

YAPARSAM NE OLUR

Bize bir zamanlar "yok kanun, yap kanun" ülkesi demişler. Şimdi var kanun. Kanun yokken kanun yazma uzmanlığına ihtiyacımız vardı. Şimdi başarılı insanların kanun uzmanlıkları farklı. Birinci uzmanlık, "Kanun var da nasıl etrafından dolaşılır Bu kanunun, içinden deve geçirebileceğimiz, deliği neresinde" ihtisasıdır. Başarılı bürokratlarımız bu konuda uzmandır, eylemleriyle öğünürler ve genç meslektaşlarına işin inceliklerini öğretirler. İkinci uzmanlık, "Bu kanuna uymazsak ne olur ki" ihtisası. Eğer bir şey olmayacaksa o kanunu yok sayabilirsiniz. Velev ki kanun anayasa olsun. Anayasa'yı ihlal ederseniz Anayasa Mahkemesi sizi düzeltmez mi Hayır sizi düzeltemez. Yaptığınızın yanlış olduğuna, onu yapmamanız gerektiğine karar verir ama siz o karara uymak zorunda mısınız Bir bakarsınız, uymazsam ne olur diye. Bir şey olmuyorsa umursamaz ve devam edersiniz. Bir şey olacak gibiyse bir başka mahkemeden aksi kararı çıkarırsınız ve mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin kararına direnir. Anayasa'ya göre direnemez ama direnirse ne olur Bir şey olmuyorsa yolunuza devam edersiniz.

Kanunların özellikle Anayasa'nın, vatandaşları devletin gücünden koruyacağı söylenmiş. Bizde mevzuat ama boş verin mevzuatı, tatbikat, iktidarı vatandaşlardan korumak için işler. Mesela vatandaşlar fikirlerini tek veya toplu olarak açıklama hürriyetine sahiptir, izin almaksızın toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabilirler, değil mi Değil. Yapsınlar da göreyim. Ya o yerde yapmak yasaktır ya o saatte yapmak yasaktır. Yer ve saat mevzuatta belirlense bile kaymakamlıkça veya valilikçe o gün için yasaklanmıştır. Onun için siz yine izin alın Muhalifseniz alamazsınız ve hiç olmazsa toplantı hazırlığı zahmetinden kurtulursunuz.

ASANSÖR KİME BOZUK

Bizim devletimize "Derin Devlet" denmesinin sebebi bu karmaşık ve yazılı olmayan kurallar mı acaba O kadar derin ki kimse içinden çıkamıyor. Onun için hiç anlamaya çalışmayın. İman edin: İktidarı zikridelim evvela. Vacip oldur cümle işte her kula. Yandaşlık olursa bir işin başı, herkiz ebter olmaya annın sonu. Ya kanun Ya hukuki engel varsa diyorsanız yukarıda yazdıklarımı iyi okumamışsınız demektir.