İki tarzı hükûmet

Devlet; milletin teşkilatı, millete hizmet eden örgüt, milleti yaşatan örgüt… Milletin diğer milletler arasında, milletler dünyasında hayatiyetini devam ettirecek, diğer milletlerle iş birliğinde ve rekabette güçlü kılacak örgüttür.

Bu bir anlayış, bir görüş. Devleti bundan farklı anlayan görüşler de var.

Devlet bizim ve arkadaşlarımızın günlük ekmeğini, yatacak yerini temin ettiği yer. Gelir kapısı. Tabii yalnız ekmekle yaşanmayacağı gibi yalnız yatakla da barınılmaz. Niçin benim adamlarım ejder meyvesi yiyip Londra veya New York'un en güzel caddelerindeki malikânelerde barınmasın Bu görüşe göre devlet,afiyetle yenilecek yerdir. Halktan alıp biz yandaşlara sunan sofradır.

Kurumların başına kimleri getiririz Bu sorunun tek cevabı yok. Devleti,millete hizmet eden örgüt diye görüyorsanız cevap başka; yiyip içeceğimiz yer diye bakıyorsanız başka. Hem de bambaşka.

Diyelim bir sefaret. Bir büyükelçilik. Birinci görüşe göre uluslararası ilişkileri ve diplomasiyi iyi bilen, uluslararası toplantılarda, sohbet ve tartışmalarda ülkeyi utandırmayacak- tersine, bize husumet besleyenleri utandıracak- birilerini ararsınız. "Bilen" dediysem o bilgi, kitaplardaki hatta sınıflardaki bilgiden ibaret değildir. Böyle bilgi gereklidir ama yeterli değildir. Araba kullanmayı, trafik kurallarını kitaplardan okuyabilir, sınıfta bir hocadan dinleyebilirsiniz. Fakat F1 pilotu olmanız için bu bilgilere ilaveten on yıllarca direksiyon sallamanız, daha önce nice yarışlara katılmanız gerekir. Büyükelçi hariciyenin F1 pilotudur ve yetişmesi F1 pilotundan kolay değildir.

Eğer maksat millete hizmet ise.

TAYİN TERFİ İŞLERİ

Yok adamımızın rızkını teminse kriterler farklıdır. O ne bilir, ne yapabilir diye değil, münhal makam var mı diye bakarsınız. Patagonya sefareti Daha yeni mi tayin ettik Hay Allah. Peki Takunya Yakında boşalacak. Takunca bilmiyor mu Zarar yok. Hiç mi dil bilmiyor, bakın bakalım eşi çat pat biliyorsa ona da tercüman kadrosu açarız. Tamam mı Ha bir de iyi dil bilen birini de yanında tayin edin. Olur a bir yerde dinlemesi veya konuşması gerekir.

Takunya da mı dolu O zaman sefir değil de Tenvirat Genel Müdürü yapalım. Nere mezunu arkadaşımız Çocuk psikolojisi uzmanı mı Olsun canım, Tenvirat'ta tonla mühendis var. O tepeden onları idare eder. Hem tenvirat olmadan, karanlıkta, çocuk psikolojisi yapılmaz ki. Değil mi

Birincide makamlara gerekli nitelikte adam bulmakta sıkıntı çekersiniz. Hem o yerin akademik bilgisine sahip olacak, hem de becerisine. O meslekte yıllanmış olacak, pişmiş olacak. Hele makam, her ülkede geçerli bir mesleğin makamıysa giderlerse gitsinler stratejisiyle elinizdekileri yurt dışına kaçırmış da olabilirsiniz. Velhasıl makamlara adam yetiştirmekte zorlanırsınız.

İkincide problem bunun tam tersidir. Adamlara makam yetiştiremezsiniz. Devletin makamları sizin adamlara yetmez. Siz iktidarsanız yandaşınız çoktur. Diploma ve tecrübe de söz konusu olmayacağından adamlarınızın talebi her zaman makam arzından kat kat fazladır.

DAHA DAHA FARKLAR

Birinci tip devlette, kendini işe adamış bir sürü deli vardır. Zor bir gelişme karşısında hemen davranır. Talimat beklemez. Çünkü önemli olan millete hizmettir. Acil gelişmeye acil tepki gerekir.

İkincide önemli olan kurum değildir. Önemli olan bize o kurumu, o makamı sunan veli nimetimizdir. Dolayısıyla ani olaylara tepkimiz ağırdır. Önce sorar, sonra talimata göre hareket ederiz.