Ben kimim, ben!
Kimse sormadı, yine de söyleyeyim. Herhangi bir partiyi tutmuyorum. Yerel seçimler gibi çok pusulalı seçimlerde karışık oy kullanıyorum.
Fakaaat! Bir siyasetçi bir başka siyasetçiye hakaret etti mi üzülüyorum, alınıyorum.
Bir kere, bana hakaret edilmiş gibi hissediyorum. Çünkü fikirlerini beğensem de beğenmesem de hakarete hedef yapılan kişinin arkasında milletimin bir cüzü var. Ona hakaret eden, o kadar insana da hakaret ediyor, onca insanı da aşağılıyor. Belki ben de bugün değilse yarın o kişiye veya partisine oy vereceğim. Edepsizlik değil mi yapılan
İkincisi, küfürbaz siyasetçi adına da üzülüyorum. Aynı sebeplerden, çünkü o da hakaret etmekle, diğerlerini aşağılamakla kendini küçültmüş, aşağılamış oluyor. Bizim kültürümüzde "Kem söz, kalp akçe sahibine aittir." diye bir atasözü vardır. Ya ilerde ben de o kem sözü söyleyeni seçmek, desteklemek zorunda kalırsam. Kem sözün sahibini nasıl desteklerim.
KİNG KONG'LARAtasözünün "kalp para" kısmı herhâlde enflasyonla ilgili. Enflasyon size fiyatların artışı gibi gelir ama aslında paranızın değersizleşmesidir. Paranızın kalp akçe, züyuf akçe hâline gelmesidir. Neyse, şu anda konumuz bu değil.
Özetle küfürbaz siyasiler bilsin ki her hakaretlerinde ben onların yüzlerine karşı ama içimden ettikleri hakaretleri, bazen aynen bazen misliyle iade ediyorum.
Hakaretler böyle. Bir de "Sen nesin ne Ben kimim, kim" cinsinden aşağılama ve böbürlenme var. "Biz bunları senden mi öğrencez" Bu beni alelâde hakaretten daha fazla yaralıyor. Böyle aşağılamalar, eb az hakaretler kadar edepsizce ve fazlası da var. Aşağılama, sözün sahibini, homo sapiens sapiens değil, daha iptidai bir türe dönüştürüyor. Hissettiğim şu. Karşımda göğsünü yumruklayan bir primat var. Hiç King Kong filmi seyrettiniz mi Veya Maymunlar Cehennemi serisinden bir film İşte öyle. Erkek şempanzelerin güç gösterisi sırasında yaptıkları bir hareket daha var. Onu tasvire terbiyem mani. Siz tahmin edin.
ESKİDEN SÜPER LİDER YOKMUŞ"Ben kimim kim!" Bu sözün yerinde sarf edilmiş olma ihtimali hiç mi yok Ya bunu söyleyen siyasi, biz fanilerden de diğer siyasilerden de gerçekten çok ama çok yükseklerdeyse! O zaman onlar gibi davranmaması, onlara karışmaması, ihtilattan kaçınması daha doğru değil mi Bir zamanlar, mesela geçen asırda, bizim bütün liderlerimiz üç aşağı, beş yukarı aynı seviyedeymiş. Bunu nereden anlıyoruz Seçimlerden önce birlikte televizyona çıkıp politikalarını anlatır, tartışırlarmış. YouTube'a "liderler açık oturum" yazın bakın kaç tartışma programı çıkıyor. Hemen her seçimden önce: 1989, 91, 95 Ecevit, Demirel, Erbakan, Türkeş ve diğerleri. Bunlardan biri, diğerlerinden çok ama çok yüksek bir seviyede olsa ve diğerlerine, "Ben kimim, kim" çekseydi, o açık oturumlar mümkün olur muydu
Biliyorsunuz ABD başkan adayları da başkanlık seçimlerinden önce televizyona çıkıp tartışır. Gelenektir. Demek ki onların liderleri arasında da aşılmayacak seviye farkları yok.
Son seçimlerden önce de bazı siyasiler, bir salon dolusu gencin karşısına çıkıp sorularını cevaplandırdı. Demek ki o kadar yüce seviyede değilmiş, oraya çıkanlar.