Dünyanın hali gibi halimiz
Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış. Ya sabır çekerek oturup kanal kanal geziniyorum. Vallahi bir süre sonra kendimi ülkemin tüm kahvelerinde girip çıkmış gibi hissettim ve şöyle bir durdum. Birden gördüğüm bir video gelip beni buldu. Yıl 2025 Gazze'ye sınır bir İsrail kasabasında İsrailli aileler mangal yapıp et pişiriyorlar, kokusu bana kadar geliyor ve hemen yan tarafta İsrail ambargosu nedeniyle yiyecek ekmek bulamayan küçücük çocuklar teller arasından mangaldaki etlerin kokusunu içlerine çekiyorlar. Donup kalmışım, öyle büyük laflara gerek yok. İşte savaş budur!
Ve biz yıllardır emperyalist ülkelerin Ortadoğu'yu adım adım ele geçirmelerini izliyoruz. Gördüğümüz uçup duran insansız savaş uçaklarının ışıkları ve ölen çocuklar, tecavüze uğrayan kadınlar ve büyük göçler. İngiltere başta olmak üzere ve onun taşeronu Amerika, arada Libya'nın petrollerine sessizce el koyan Fransa, zamanında kendi yaptığı 6 milyonluk Yahudi, Çingene, komünist soykırımını ansızın unutan Almanya. Burada bilgilerimizi tazeleyelim: İkinci Dünya Savaşı'nda zengin ve sanayiye hâkim olan Yahudiler Hitler'le işbirliğine girmiş ve savaş sanayisine en büyük katkıları onlar yapmıştır. Bu işbirliğinde "Aman insanlar ölmesin" diye boş konuşan Vatikan ve papanın da epey katkısı olmuştur. Dürüst insanların yaptıkları belgeselleri ve belgelerden oluşan filmleri izleyenler bu gerçeği bilirler.
Şimdi biraz günümüze dönelim. İsrail Filistin'i bombalamaya başladığında gördü ki bütün uluslararası örgütlerden, Rusya ve Çin dışında tüm devletler kınama dışında ses çıkarmıyorlar. Zaten tam bir eşkıya devlet pozisyonuna bürünen emperyalist milletlerin ana taşeronu Amerika da silah gönderip duruyor ve savaş gemilerini çoktan yola çıkardı. Öyleyse İsrail, zaman bu zamandır diyerek "Mollaları devirip İran halkına özgürlüğü getireceğiz" yalanını atarak ve 20 üst düzey İran yöneticisini nokta atışıyla öldürerek büyük bir şovla "Bu bölge artık benim!" diye haykırdı. Ve ortalık iyice karıştı bizler de ekranlara kitlendik. Bu arada ben de Tayyip Erdoğan'ın çok şanslı bir insan olduğunu düşünmeye başladım. Öyle ya, tam ülke yaşlısıyla genciyle başkaldırırken, adalet ve eşitlik isterken, tam da emekli maaşları konuşulurken al sana savaş! Her şey halı altına sürüldü.
Ama İsrail ve emperyalist devletler, tüm istihbarat başarılarına rağmen İran'ın ünlü İngiliz casusu Lawrence tarafından İkinci Dünya Savaşı sonrası çizilen bir devlet olmadığını unutup bizde de Alevi-Sünni çatışması çıkarıp Türkiye'yi ele geçiririz sandıkları gibi İran'da da işler kolay olacak sandılar. Ayrıca İran'da muhalifler, komünistler, sosyalistler şaha karşı direnirken ülkeye molla