Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. "Bu kadar da olmaz" dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum. Hangi fotoğraf olduğunu hemen anladınız sanıyorum. Meclis açılışında Tayyip Erdoğan'a adeta Uzakdoğulu keşişlerin kutsal Buda'ya baktıkları gibi hayranlıkla bakan, o sırada Erdoğan ne anlatıyorsa kelime kaçırmadan dinleyen, ağız dolusu gülen DEM Parti milletvekillerinin fotoğrafları. Ah bu ne sevgi ah!

Huyum kurusun, bu fotoğraf bana defalarca gittiğim bölgede, kimi zaman coşkun akan Munzur Nehri'nin sesine karışan insan acılarını dinlediğim, kimi zaman Barış Anneleriyle halaya durduğum, kimi zaman silah sesleriyle uyandığım günleri anımsattı. Diyarbakır'daydım, Mardin'deydim, Silopi'deydim, devletin bombalarıyla ölenlerin toprağı Uludere'deydim. Pek çok seçimde de özellikle Selahattin Demirtaşlı zamanların HDP'sine oy verdim. Şimdi anlatacaklarımdan dolayı, daha önce de oldu beni linç etmek isteyenler olacaktır. Ama anlatmalıyım ah bu sevgi, bu ıstıraba daha fazla dayanamayacağım.

Ne çabuk unuttunuz ilk açılımdan sonra devlet ansızın tavır değiştirip Hendek savaşlarını başlattı. Bölgede günlerce sokağa çıkma yasağı uygulandı. Öyle ki evinin bahçesinde nane toplayan Taybet ana, yüksek apartmanların tepesine yerleştirilen keskin nişancılar tarafından vurularak öldürüldü. ocukları bir hafta sokağa çıkma yasağı olduğu için annelerini alamadı ve bir hafta gece gündüz annelerini köpekler yemesin diye nöbet tuttu. Bu olay şimdi sizin hayranlıkla baktığınız Tayyip Erdoğan zamanında oldu. Öte yandan Hendek savaşları zamanında bölgede kadın erkek pek çok genç öldü. Ben çocukları öldürülen annelerle birlikte Adli Tıp'ın küçük bahçesinde ölülerin verilmesini bekledim. Küçük bir kız çocuğu ağabeyini bekliyordu, ölümü o gün öğrendi.

Beyler bayanlar ne kadar da neşelisiniz, Erdoğan size sevgi gösterdi diye! Acaba fıkra mı anlatıyor Barışa el uzattığınızı ya da bölgede yepyeni bir Türkiye inşa ettiğinizi mi düşünüyorsunuz Yapmayın bölgeniz harap yatırım alanlarıyla dolu çünkü PKK nerede bir fabrika kurulmaya başlasa orayı harabeye çevirdi. Bölgede özellikle genç işsizliği tavan yapmış durumda. Ne yaptığı ne yapmak istediği bizlere açıklanmayan komisyonda bunları dile getiriyor musunuz Vallahi ben merak ediyorum. ünkü Diyarbakır'da sabahın erken saatlerinde sokaklarda dolaşırken yerlere atılmış pek çok şırıngaya rastladım artık bütün Türkiye bir uyuşturucu cennetidir. Özellikle Yüksekova'da çok sayıda laboratuvar var. Haberiniz vardır herhalde.