Zamda avantajlı olanlar ile enflasyona yenik düşen emekliler

Tüm emeklilerin temmuz ayında maaşlarının güncellenmesi zorunlu bulunmaktadır. Ayrıca SGK mevzuatında statüye göre emeklilerin maaşlarının nasıl güncelleneceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre memurların maaşlarının güncellenmesinde cari toplu sözleşmede yer alan hükümler esas alınırken, SSK ve Bağ-Kur emeklileri toplu sözleşme hükümlerine tabi olmadıklarından temmuz ayından geçerli olmak üzere maaşlarının güncellenmesinde sadece enflasyon rakamları dikkate alınmaktadır. Zira SGK'nın emeklilikle ilgili yasa hükümlerinde mezkûr emeklilerin gelir ve aylıkları, temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki 6 aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı (TÜFE) kadar artırılarak belirlenmesi gerekmektedir.

Bu belirleme şekli hem kendi çalışmalarından dolayı hem maaş alan emekliler hem de ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanmış olan aylık ve gelirler için de geçerli bulunmaktadır. Hâl böyle olunca TÜİK'in haziran ayı enflasyonu da açıklanmasıyla birlikte yasa gereği öngörülen güncelleme rakamları kesinleşti. Ancak SSK ve Bağ-Kur emeklileri hükûmetin refah payı ya da seyyanen zam verip vermeyeceği özellikle de kök maaşı düşük olanlar devlet desteği sağlanıp sağlanmayacağı ile enflasyonun altında kalan memur emeklilerine geleneksel eşitleme yapılıp yapılmayacağı merak edilen hususların başında gelmektedir.

AZ PRİM ÖDEYENLER ÖDÜLLENDİRİLDİ!

Son 6 aylık enflasyon farkı 24,73 olarak gerçekleşmiştir. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşları temmuz ayından itibaren bu oran nispetinde yasa gereği otomatikman güncellenmiştir. Buraya kadar her şey normal. Ancak temel mesele sosyal sigorta tekniği gereği ödenen kazanç ve prim gün sayısına göre nimet-külfet dengeleri gözetilerek tüm emeklilere belirtilen güncelleme dışında seyyanen ya da oransal ilave refah payı ya da destek sağlanıp sağlanmayacağı noktasında toplanmaktadır.

Maalesef hiçbir denge gözetilmeden yine en düşük maaşlar için öngörülen 10 bin TL'lik taban yine götürü usulde 2.500 TL artırılarak 12.500 TL'ye yükseltildi. Bu durumda dengeler yukarıdaki örnek tablomuzda gösterildiği üzere tamamen altüst oldu. Keza tablodan görüleceği üzere asgari ücret üzerinden sadece 10 yıl prim ödemiş olan bir emeklinin gerecek maaşı 6.250 olarak kabul ettiğimizde bu emekliye ilave aynı miktarda sosyal yardım yapılarak 12.500 TL'ye çıkarılırken asgari ücret üzerinden 25 veya 26 yıl prim ödemiş olan bir emeklinin gerçek maaşı 12.473 TL (24,73'lük güncelleme ile birlikte) ise sadece 27 TL sosyal yardım söz konusu olmaktadır. Maaşı 12.500 TL ve üzeri olanlara ise sıfır sosyal yardım yapılmaktadır. Bu durumda az primle az maliyetlere katlanıp emekli olmak daha avantajlı olmaktadır. Uzun yıllar çalışıp daha büyük maliyetlere katlananlar ise âdeta cezalandırılmış olmaktadır.