Yıpranmaların emeklilikte kademeye etkisi

Halk arasında yıpranma olarak bilinen fiilîhizmet süresi zammı ilave prim kazanılması ve yaştan indirim elde edilmesinde emeklilikte büyük avantaj sağlamaktadır.

Yapılan iş ve mesleğin riskleri ve yıpratıcılığı sebebiyle bazı işlerde çalışanlar için emeklilik bakımından yıpranma hakkı uygulanmaktadır.

SGK uygulamasında da yıpratıcı işlerde çalışanların hem primleri ve artırılarak hem de yaş düşürülerek emeklilikte avantajlı olmakta ve diğer çalışanlara göre daha erken emeklilik söz konusu olmaktadır.

En son olarak sağlık çalışanlarına verilen yıpranma hakkı ile birlikte hâlihazırda yıpranma kapsamında olan iş yerleriişler 20'yi aşmıştır.

Diğer yandan SGK öncesi dönemde SSK (41-a), ve Emekli Sandığı (41-c) kapsamında sigortalı çalışanlara yönelik çok sayıda değişik yıpranma uygulamaları bulunmaktadır.

Hâl böyle iken "yıpranma" meselesi sosyal güvenlik uygulamalarının en karmaşık konularından birini teşkil etmektedir.

Emeklilik şartlarında adalet isteyen 4 milyonu aşkın kademe düzenlenmesi bekleyen çok sayıda okurumuz yasal düzenleme yapıldığı takdirde yıpranmanın avantaj sağlayıp sağlamadığını merak etmektedir.

İLAVE SÜRELER

Genel olarak emeklilikte kademe bekleyenlerin tamamı mevcut düzenlemede normal şartlarla emeklilik için kadınlar 58 erkekler ise 60 yaşına tabi bulunmaktadır.

Memur ve Bağ-Kur'lulardan kademe bekleyen kadın ve erkekler 25 yıl yani 9000 gün prim şartına tabidir. SSK'lı kademe bekleyen kadın ve erkekler ise 7000 gün prim şartına tabi bulunmaktadır.

Buna göre SGK (5510 s.) kanunda sigortalılık süresine ilave yapılmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre hak kazanılan;

Mülga 506 sayılı Kanunun ek 5. maddesi kapsamındaki itibari hizmet süreleri,

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar Emekli Sandığı Kanunun mülga 32. maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları,

Sigortalılık süresine ilave edilmektedir.

Eski SSK (506 s.) Kanunun ek 5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp SGK (5510 s. Kanunun 40. maddesinde sayılmayan işlerde Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin itibari hizmet süresi olarak değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmamaktadır.Bu itibari hizmet süreleri aylığa hak kazanma şartlarında dikkate alınmaktadır.

2008 yılı ekim ayı başından önce itibari hizmete tabi bu tarihten sonra fiilî hizmet zammı kapsamında çalışması bulunan sigortalıların toplam itibarifiilî hizmet sürelerinin 3600 günün altında olması hâlinde de 2008 yılı ekim ayı başına kadar 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesi kapsamında geçen itibari hizmet süreleri, sigortalılık süresine eklenmektedir.

SGK Kanununun yürürlük tarihine kadar gerek SSK Kanununun ek 5. gerekse Emekli Sandığı Kanununun 32. maddesine göre verilen fiilî hizmet süresi zamları sigortalılık süresine ilave edilmekte iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra 41-a sigortalıları için itibari hizmet süresi uygulaması kaldırılmıştır. SGK Kanununun 40. maddesine göre verilen fiilî hizmet süresi zamları prim ödeme gün sayısına ilave edilmekte ve emeklilik yaş hadlerinden indirilmektedir. Bu bağlamda emeklilikte kademe bekleyenlerin tamamı SGK (5510 s.) Kanununa tabi olduklarından ilave süre kazanmaları mümkün bulunmamaktadır.

PRİM ÖDEME GÜN SAYISINA EKLENEN PRİM AVANTAJI

Fiilî hizmet süresi zammına tabi işler ile iş yerleri SGK Kanununda tek tek sayılmıştır. Bahse konu iş yeri veveya işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için;

60 gün eklenecekse (FHSZ kapsamında çalışılan gün sayısı x 60360),