Tüm toplumu kapsayıcı ve sağlam temeller üzerine inşa edilen Batı Avrupa Birliği ülkeleri; aile dinamiklerindeki değişim ve çözülmelere bağlı olarak azalan nüfus, dijital teknolojiler ve robotik gelişmeler ve yapay zekânın iş dünyasında yaygınlaşmasıyla birlikte değişen endüstriyel iş ilişkileri faktörlerini masaya yatırarak sosyal güvenlik sistemlerini yeniden kurgulamaktadır.
AB sosyal güvenlik reform ve eğilimlerine bakıldığında sosyal güvenliğin giderek daha fazla ve tüm hayat boyunca yeterli güvence için bütüncül bir yaklaşımla tasarlanmasına yönelik bütüncül bir yaklaşım ön plan çıkmaktadır.Ülkemizaçısından bakıldığında ise belirtilen faktörlerin yanı sıra nüfusun azalmasına bağlı olarak bu seneden itibaren yaşlı ülke kategorisinde yer almamıza rağmen her daim ve her platformda savunduğum sistemin bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasına yönelik henüz bu yönde ciddi bir plan ve programın söz konusu olmadığı görülmektedir.Ancak hükûmetin plan ve programları ile ekonomi toplantılarında sosyal güvenlik ve sosyal politika meseleleri lokal bazda dahi olsa ele alınmaktadır.AB ülkelerinde insanları daha uzun süre çalışmaya teşvik etmek için yeni politika ve tedbirler alınması söz konusudur.Bu muvacehede 2006 yılında kaleme aldığım ülkemizde sosyal güvenlik reformu alanındaki ilk kitabımdan itibaren her daim savunduğum "Çalışmayı Teşvik Edici Ödüllendirici Sistem" sosyal güvenliğin sürdürülebilirliği açısından hayati ehemmiyet arz etmektedir. Maalesef aradan geçen 18 yıl içinde âdeta akıl tutulması söz konusu olmuştur. Keza kısmi emekli olanlar ile normal emekli olanlar aynı tabanda eşitlenerek fazla çalışanlar ödüllendirme yerine cezalandırılmıştır.Maaş hesaplama sistemi fazla çalışanları ödüllendirme yerine cezalandırmaktadır. Nitekim bu sene de emeklilik şartlarını yerine getirenlerin sistemde kalması hâlinde minimum maaş hesabında 30'u aşkın düşüşlerin olacağını artık bilmeyen kalmadı.Hükûmetin uzun yıllardan beri plan ve programlarında yer alan "Sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemelerin hayata geçirilerek sistemin mali sürdürülebilirliğinin güçlendirilmesi" yönündeki hedefinin artık önümüzdeki dönemde ivedi olarak hayata geçirilmesi kaçınılmaz hâle gelmiştir.SİSTEMDEN ERKEN ÇIKIŞSEBEPLERİMevcut düzenlemede asgari ücretli ve diğer düşük ücret üzerinden sigortalı gösterilenlerin belirli durumlarda çalıştıkça emekli aylıkları artma yerine azaldığı maalesef bilinen bir gerçektir.Bu nedenle emeklilik için yaş dışında diğer şartları yerine getiren çok sayıda sigortalı sosyal güvenlik sisteminden çıkmakta ya da kayıt dışı çalışmaktadır.EYT kapsamında bulunan SSK'lı ve Bağ-Kur'lulardan şartları tutanlar ise bu sene başvuruların mart ayı itibarıyla başlamasıyla birlikte günümüze kadar 2 milyona yakın kişinin SGK'ya emeklilik için müracaatı tamamlanmıştır. Bu sayının yıl sonu itibarıyla 2 milyon 250 bin kişiyi bulması beklemektedir. Bu sene ise yüksek enflasyona bağlı olarak emeklilik başvurularını erteleyen EYT'lilerin 30'luk düşüşün de etkisiyle çoğunun emekli olması beklenmektedir.Bu durumda sistemden çıkışlar hızla artarken girişlerde azalmalar yaşanmaktadır. Hâl böyle iken Kurumun aktüeryal dengesi daha da bozulmaktadır.EN ÇOK SGK KAZANÇLI ÇIKACAK!SSK emeklilik aylığı genel olarakOrtalama aylık kazanç x aylık bağlama oranı formülü ile hesaplanmaktadır. Bu formülde özellikle ABO diye tabir edilen Aylık Bağlama Oranları büyük önem taşımaktadır. Keza 1. Sosyal Güvenlik Reformundan sonra düşürülen oranlar 2. Sosyal Güvenlik Reformunda daha düşürülmüştür. Hâl böyle iken özellikle 2008 yılından itibaren çalışmalar belirli hâllerde özellikle asgari ücret ve bu ücrete yakın komşu ücret üzerinden SGK'ya bildirilenlerin maaşlarında pek olumlu yansımamaktadır. Hâl böyle olunca bu durumdan en etkilenen EYT'liler sistemden gözü kapalı çıkış yapmaktadır.Belirtilen durum hem SGK'nın hem de çalışanın zararına sebep olmaktadır.Zira bu durumda SGK her ay alacağı primden mahrum olduğu gibi emeklilik maaşı ödemesi de yapmak zorunda kalmaktadır.Oysaki bu durum tersine çevrilmiş olsa emekliliği gelenler bile çalıştıkça emekli aylıkları artacağından sistemde daha uzun süre kalacaklardır.