Yaşlı ve bakıma muhtaçlara can simidi olacak sigorta geliyor!

Ülke nüfusumuzun çok hızlı yaşlanmakta olduğunu sanırım artık bilmeyen, duymayan kalmamıştır.

Zira yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2019 yılında 7 milyon 550 bin 727 kişi iken son beş yılda %20,7 artarak 2024 yılında 9 milyon 112 bin 298 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2019 yılında %9,1 iken, 2024 yılında %10,6'ya yükseldi. Anlayacağınız daha şimdiden 10 milyona varan yaşlı nüfusumuz bulunmaktadır.

Diğer yandan nüfus artış hızı 2022 yılında binde 7,1 iken, 2023 yılında binde 1,1 oldu. Önümüzdeki yıllarda nüfus artış hızının daha da kötüye gideceği hatta eksiye düşeceği realitesiyle karşı karşıyayız. Bu durum nüfus artış hızında alarm düzeyinde olağanüstü düşüşlere işaret ederken beraberinde yaşlı nüfus ve bakım sorununu ortaya koymaktadır.

Bakıma muhtaç kişi sayısının her sene katlanarak artmasıyla birlikte sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği özellikle de sağlık sistemi açısından majör faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Zira önceki yazılarımızda da yer verdiğimiz üzere daha şimdiden genel sağlık sigortası harcamaları olağanüstü bir şekilde artışlar ortaya çıkmaktadır.

Hâl böyle iken hükûmet OVP/ Orta Vadeli Program, Kalkınma Planı ve Cumhurbaşkanlığı Programı dâhil olmak üzere tüm plan ve programlarda "Tamamlayıcı Uzun Süreli Bakım Sigortası"nın ihdas edilmesine öncelik vermektedir. Keza ülkemiz açısından hem hızla yaşlanan ve bakıma muhtaç kalacak olan vatandaşlarımız açısından hem de sosyal güvenlik sistemimiz düşünülerek şimdiden tedbir olarak hayati öneme sahip olan bu yeni bir sigorta kolu olmazsa olmaz bir zorunluluk hâline gelmiştir.

HER 4 HANEDEN BİRİNDE EN AZ BİR YAŞLI FERT VAR!

Ülkemiz AB ülkeleri arasında en genç nüfusa sahipken artık hızla yaşlanmaktadır. Evlilikler gecikmekte, doğurganlık sayısı gittikçe azalmakta ve hayat süresi gittikçe uzamaktadır. Buna paralel olarak Türkiye'de 2024 yılında toplam 26 milyon 599 bin 261 haneden 6 milyon 726 bin 583'ünde yaşlı nüfus olarak tanımlanan, 65 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunduğu görüldü. Diğer bir ifadeyle, hanelerin %25,3'ünde en az bir yaşlı fert yaşadığı görülmektedir.

AİLELER, BAKIM MASRAFLARINI KARŞILAYAMAZ DURUMDA

Geleneksel olarak çocuklar ve aile tarafından üstlenilen bakım hizmetleri artık azalan doğumlarla birlikte çocuk olmaması, ya da çocuk ve akrabanın olmasıyla birlikte şehirleşmenin had safhaya varması, değişen üretim ve çalışma şekilleri ile birlikte aile bağlarının zayıflaması ya da aile bireylerinin uzun süren bakım hizmetlerini üstlenmek istememesi ile birlikte bakıma muhtaç yaşlı ve engelli sayısı had safhaya varmaktadır. İlerleyen yıllarda sayı katlanarak artacaktır. Buna karşın yeterli bakımevi bulunmamaktadır.

Diğer yandan bakım hizmetleri yüksek maliyet gerektirmektedir. Bu maliyetin altından kalkmak çoğu kişi için mümkün bulunmamaktadır.

Engellilik, yaşlılık ya da değişik kronik hastalıklar, kaza, afet ve diğer nedenlerle birçok insan maalesef elden ayaktan düşmekte ve günlük ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz kalmaktadır. Bu durumda olup aynı zamanda yoksul durumda olanlar kendi imkânları ile hayatlarını idame ettiremediğinden bunlara devlet evde bakım yardımı yapmaktadır. Hâlen aylık ortalama yarım milyonu aşan kişi bu yardımdan faydalanmaktadır.

Yardım, bakıma muhtaç olan kişinin bakımını üstlenen akrabası ya da diğer yakınlarına verilmektedir. Bu nakdî yardımların ihtiyaçları karşılamaktan son derece uzak olduğunun altını çizelim. Ayrıca mevcut düzenlemede evde bakıma muhtaç kişiye bağlı olarak sosyal yardım şeklinde nakdi para yardımları yapılmasından ibarettir. Planlı, programlı olmadığı gibi sosyal güvenlik çatısı altında da bulunmamaktadır.