Memur ve emeklisinin maaş zammında umut ışığı var mı

Tüm sabit gelirliler gibi memur ve emekli kardeşlerimizin maaşları da yıllardır enflasyon canavarının pençesinde eriyor.

Tekrar hatırlatayım: Mevcut memur emeklilerinin maaşları hâlâ Emekli Sandığı Kanunu'na göre hesaplanıyor. Yani SGK'nın yeni kurallarından (2008 sonrası) farklı. Yeni sisteme girenler 25 yıllık hizmet şartı nedeniyle 2033'e kadar emekli olamayacak kadar genç, o yüzden bu analizde sadece eski usul memur emeklilerine odaklanıyoruz.

Peki, yılbaşında memur ve memur emeklileri güncellenecek yeni maaşlarıyla rahat bir nefes alacak mı Gelin birlikte analiz edelim.

En son Temmuz 2025'te memur ve emekli maaşlarına %15,57 zam yapılmıştı. Ama yine enflasyonun altında kaldı! Zira son 3 dönemde (Temmuz 2024: %5,42; Ocak 2025: %4,21; Temmuz 2025: %1,10) hep aynı hikâye: Maalesef toplu sözleşme zincirleri memur emeklisini de aşağı çekiyor. 2026/Ocak ayında bu döngünün değişeceğini şimdiden söyleyelim.

TÜİK'in en son açıkladığı Eylül ayı enflasyonuyla birlikte 2026/Ocak ayında yapılacak güncellemeler için son 3 aylık enflasyon verisi kaldı. Bu son 3 aylık verinin ortaya çıkmasıyla birlikte memur ve emeklilerinin mevcut maaşları toplu sözleşme + enflasyon farkına göre güncellenecektir.

Geçim sıkıntısı içinde kıvranan memur ve memur emeklisi okurlarımızın yoğun taleplerine binaen 3 aylık enflasyon verisi çerçevesinde 2026/Ocak ayında yeni maaş güncellemesine ilişkin analizimize bu yazımızda cevap aramaya çalışacağız. Ayrıca en çok merak edilen seyyanen zam ya da refah payı verilip verilmeyeceğine dair Ankara izlenimlerimizi de aktaracağız.

ZAM HESABINI ETKİLEYECEK FAKTÖRLER

TÜFE'deki (2003=100) değişim 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %3,23 artış, bir önceki yılın aralık ayına göre %25,43 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %33,29 artış ve 12 aylık ortalamalara göre %38,36 artış olarak gerçekleşti. En yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun yıllık değişimleri; gıda ve alkolsüz içeceklerde %36,06 artış, ulaştırmada %25,30 artış ve konutta %51,36 artış olarak gerçekleşti. İlgili ana grupların yıllık değişime olan etkileri ise gıda ve alkolsüz içeceklerde %8,60, ulaştırmada %4,15 ve konutta %7,85 oldu.

Hükûmetin enflasyonla mücadelesi devam etse de, gıda ve kira yangınının sönmediğini bu rakamlar söylüyor. Vatandaş hâlâ market kasasında inliyor. Yüksek kira artışları ve konut arzı sıkıntısı nedeniyle barınma sıkıntısı bir türlü aşılamıyor.

Eylül enflasyonu ortalama olarak %2,5 civarında bekleniyordu. Hâl böyle iken TÜİK'in eylül ayı için açıkladığı %3,23'lük rakam sürpriz oldu. Bu rakamın ortaya çıkmasında elbette eylül ayında açılan okullara bağlı olarak artan eğitim harcamalarının payı da yadsınamaz.

Peki bu rakamlara rağmen yıl sonunda yıllık enflasyonun %30'un altında olması mümkün mü Malum olduğu üzere hükûmet, bu yıl sonu için enflasyon hedefini OVP'de %28,5'e yükseltmişti. TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi'de ise TÜFE yıl sonu artış beklentisi %29,86 olarak ortaya çıktı. Burada ekonomi yönetimin yıl sonunda enflasyon beklentisinin %30'un altında olması üzerinde kurgulandığı söyleyebiliriz. Önceki analizimizde belirttiğimiz üzere %29.999 olsa bile yeter ki %30 ve üzeri olmasın. Hakikaten bu rakam uzun süreden beri devam eden dezenflasyon sürecinde önemli bir psikolojik eşik.

Hükûmetin yıl sonuna 3 ay kala enflasyonla mücadele kapsamında çok daha titiz davranacağı önemli kamu zamlarını erteleyeceği konuşulmaktadır.