Kademe kademe emeklilikte adalet kaçınılmaz!

Sosyal güvenlik sistemimizin tarihsel gelişim sürecine bakıldığında çalışanların statülerine göre çoklu teşkilat esas alınarak inşa edilmesine rağmen başlangıçta bilimsel, objektif sağlam temellere göre kurgulandığı görülmektedir. Hatta 2. Dünya Savaşı sonrasında faaliyete geçirilen İşçi Sigortaları İdaresi (SSK) için Milletlerarası Çalışma Teşkilatından uzmanlar getirilerek sistem tüm yönleriyle gözden geçirilmiştir. 1950'li yıllarda işçiler (SSK'lılar) için emeklilik yaş şartı 60, Bağ-Kur'lular için başlangıçta cinsiyete göre 55-60 ve memurlar için genel olarak 55 olarak kurgulanmıştı.

Özellikle 1990'lı yıllara gelindiğinde sosyal güvenlik sistemi politikacıların âdeta seçim kazanma oyuncağı hâline gelmiştir.

Popülist politikalarla yaş şartı indirilerek ya da tamamen ortadan kaldırılarak veya "süper emeklilik" gibi... vaat ve uygulamalarla tıkır tıkır işleyen sistem âdeta dinamitlenmiştir. Bu oynamalar yetmemiş; toplanan primler de politik amaçlarla rasyonel ve rantabl olmayan alanlara yatırılarak buharlaştırılmıştır.

IMF diretmesiyle 1999 yılında Marmara depremi esnasında üçlü koalisyon yönetimi tarafından sistemin düzeltilmesi gayesiyle yürürlüğe konan 4447 Sayılı Kanun ile sonradan getirilen "Yaş" engeli ile hemen hemen her aileyi ilgilendiren milyonlarca EYT mağduriyeti ortaya çıkmıştır. Zira bu yasa çıkarılırken emekçilerin, emekçi kuruluşlarının ve kamuoyunun desteği ve görüşüne başvurulmadan emrivaki bir şekilde geriye dönük işletilerek yürürlüğe konulmuştur.

Hâl böyle olunca müktesep hakları elinden alındığı noktasından hareketle EYT mağdurları 23 yılı aşkın süren hak arama mücadelesine girişmişlerdir.

Netice itibarıyla genel seçimlerin hemen öncesinde hükûmet 2023Mart ayında yürürlüğe koyduğu kanun ile EYT meselesine çözüm getirmeye çalışmıştır. Ancak getirilen çözüm 5000 gün primle ve kısmi emeklilik bekleyen EYT'lileri memnun etmediği gibi yeni büyük bir problem ortaya çıkarmıştır.

EMEKLİLİKTE ADALET

8 Eylül 1999 ve öncesinde bir gün bile sigorta girişi olanlar yaşa takılmadan derhâl emekli olurken; bu tarihten hemen 1 gün sonra işe girişi olan aynı kuşaktaki kişiler sırf bir gün sonra işe girişleri yapıldığı için erkeklerde 17 yıl kadınlarda ise 20 yıla kadar geç olmaktadır!.. Belirtilen tarihte SSK Başmüfettişi olmam hasebiyle kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında yaptığımız denetimlerinden çok iyi biliyorum ki o dönem neredeyse çalışanların yarısından fazlası maalesef kaçak sigortalı olarak çalıştırılıyordu. Kaçak çalışmadan ya da staj-çırak olarak çalışmadan veya askerlik görevini yapmak veyahut üniversite eğitimine devam etmekten dolayı 8 Eylül 1999 tarihinden hemen sonra sigorta girişi olanlardan kadınlar 58, erkek ise 60 yaşını beklemek zorunda kalmaktadır. Bir düşünün aynı kuşakta ve yaşta olmalarına rağmen belirttiğim sebeplerle EYT'liler yaş şartı aranmadan 5000-5975 gün primle emekli olurken sırf 1 gün sonra sigortası yapılanlar 7000-8000 ve daha fazla primleri olmasına rağmen belirtilen yaşı beklemek zorunda kalmaktadır. Bu durum dayanışma ilkesine dayanan sosyal güvenlik sistemine aykırılık teşkil ettiği gibi hakkaniyete de aykırıdır.