Eğer nükleer gücünüz yoksa ilan edilmedik savaşlar açar, stratejik hedeflerinizi vururlar. İran'ı dümdüz edenler Kuzey Kore karşısında kibarlıktan kırılmıyor boşuna.
Savaşın yarısı vurmaktır, yarısı da sakınmak. Bir yanı taarruz, bir yanı müdafaa.En basit şekliyle yumruk atar, sinersin dirseğinin ardına. Kılıçla hamle yapar, karşılarsın kalkanla.Ünlü silahşorlar güçlü ve ustadırlar, hasımlarının miğferlerini ezer, zırhlarını yırtar, fevkalede hızlıdırlar.Onlara Alper Tunga, Hazret-i Hamza, Ulubatlı Hasan derler ki yorulmak nedir bilmez, yol açarlar kılıçlarıyla.Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) atmayı över bilhassa. Taş at, ok at, harbe ya da mızrak. O an eline ne geçiyorsa.Tüfeğin keşfi mertliği bozmaz, silahın güçlü olacak ki ırzını namusunu, vatanını milletini koruyasın zorba karşısında.Gün gelir gözü keskinler, bileği güçlülerin önüne geçer. Alır nişanını, tetik parmağının ucunda. Dokunur "degav!" İşte bu kadaaar.Çocuk ya da yaşlı fark etmez, sıska ve sakat da olabilirsin icabında.HESAP KİTAPHareketli cisimlerin enerjisi jul (joule) cinsinden hesaplanır. Şöyle ki: Kütle hızın karesiyle çarpılır, ikiye bölünür sonra.Diyelim yarım kiloluk taşı saniyede on metre hızla fırlattın 0,5x10x10 / 2= 25 jul bir enerji çıkar ortaya. Sıkı bir yumruktan daha fazla.Yayla atılan ok da 20 jullük enerji taşır ama ucu sivri olunca.Tatar yayı 100 jul enerjisi ile ciddi bir silahtır, deler geçer icabında.Tüfek mermisi 10 üzeri 3 jul enerji taşır. 10x10x10=1000, yani on misli fazla. Nitekim ufacık delikten girer, çıkarken faraş gibi açar, organları peşine takar.Bir taş gülle, tunç topla atılırsa 50X10 üzeri üç. 50 bin jul yapar. Demir gülle ise 6 taş gülleye bedeldir, kale kule dayanmaz ona.Şarapnel parçası 10 üzeri 6 jul… On, yüz, bin, on bin, yüzbin derken milyon çıkar karşınıza. Büyük bir enerji, diyelim cep saatinize geldi, param param paralar; pandülü, zembereği ciğerinize sokar.KÜKÜRT GÜHERÇİLEBarut bulunmazdan önce baskına katılanlar ok uçlarına çaput sarar nefte bular, yakıp düşman çadırlarına atarlar.Kale içlerine mancınıkla alev topları yollar, çatıları tutuştururlar.Derken Çinliler güherçile, kömür tozu ve kükürdü harmanlayıp kara barut yapar. Parlayıcı ve patlayıcıdır, ateşlenince hacmi 3 bin kat artar. Bunu şenliklerde kullanır bambu fişekleri uçururlar.Endülüs Müslümanları gök gibi gürleyen, alev püskürten torpiller yapar. Hasanü'r-Rahman "Harp Tarihi" adlı eserinde (1275) sultanın emri ile tahrip gücünün araştırıldığını yazar.Ecdat, topu, tüfengi geliştirir, yiv set açar, havanla aşırtır, şaşırtırlar.Artık derebeylerin işi zordur, yok öyle duvarların ardına sığınıp milleti haraca bağlamak. Devlet topla tüfekle gelir, şatosunu başına yıkar. TRİNİTROTOLUEN TNTYıl 1846… Ascanio Sobrero, nitrogliserini bulur küçük küçük şişelere koyar, yalnız nakli zordur düştü mü ortalık toz duman.İşte Nobel onu dinamite çevirir pratik hâliyle sunar pazara. Barutun patlama hızı 400 m/sn. iken TNT 6.800 m/sn.ye çıkar. (17 misli fazla)1860'larda deniz toplarının menzili 2 km'yi bulmazken, 1900'lerde çelik namlular ve güçlü iticilerle (siklonit, RDX) 30 kilometreyi aşar. Gemiler de yelkenden, kürekten kurtulur, buhar tribünü ile yol alırlar.Dumanlı barut piştovda, tüfenkte kullanılır lakin zahmetlidir, barut harbi ile sıkıştırılacak, bilya ya da saçma konacak, yemleme ağzının üzerindeki tapa kaldırılacak, çakmağın şeraresi falya deliğinden baruta ulaştırılacak, cak cak cak.Bu çakaralmazlar bazen nem kapar, küser, darılır, tutukluk yapar.Dumansız barut ise mermi kapsüllerine konur rutubetten korunur, peşpeşe patlamaya uygundur, artık taramalı yapabilirsiniz bununla.Cihan Harbi değişik silahların sergilendiği bir arena olur. Çanakkale'de, kruvazörler, muhripler, fırkateynler, dretnotlar, korvetler, mermi yağdırır, etle çelik çarpışır adeta.II. Cihan Harbi'nde ise silahlar çeşitlenir, tanklar, tayyareler, denizaltılar iner sahaya.. Savaşın sonuna doğru Almanlar uçakları tepkili motorlarla donatır ve yine aynı motorları V-2 füzelerinde kullanırlar.ORDUYA DAHAYDUTA DA...Silah sektörü hızla büyür, palazlanır mal satmak için kâh komşu ülkeleri takıştırır, kapıştırır; kâh teröristleri; kâh darbeci subayları kullanırlar. Bilhassa CIA pis işlere imza atar.Paragöz simsarlar her türlü yakıcı, yıkıcı ve zehirli maddeyi paraya tebdil eder, mikrobu bile (şarbon) tüplere koyar çevirir silaha.Bu arada güdümlü roketler ve füzeler talep görmeye başlar.Ne diye asker götürüp zayiatı göze alasın ki Bas butona, direk adrese yolla. Hatta nükleer başlık bile takarlar Allah muhafaza. Hiroşima gibi koca şehir berhava.Vurulanlar moleküllerine ayrılır, kalanlar da kanserden mevta, inanın ot bile bitmez bir daha.Her şey öyle hızlı değişir ki, insan şaşırır dönüp ardına baktığında. On yıl evvel savaş jetleri revaçtaydı, şimdi SİHA'lar cazip geliyor. Hem nöbete kalıyor, hem keşif ve baskın yapıyor. Diyelim vuruldu. Amaaan mala gelsin, içinde pilotun yok nasıl olsa.