Bütçe açığında tarihi rekor

Hazine ve Maliye Bakanlığı geçtiğimiz hafta, merkezi yönetimin aralık ayı bütçe sonuçlarını açıkladı. Buna göre 118.6 milyar lira olan 2022 yılı aralık ayı bütçe açığının, 2023 aralık ayında 842.5 milyar liraya çıktığını gördük. Ayrıca aralık ayında deprem nedeniyle ayrılan 622.4 milyar liralık ödeneğin, transferler faslından AFAD veya benzeri kamu kurumlarına aktarıldığı anlaşılıyor.

Yıllık bazda baktığımızda, 139.1 milyar lira olan 2022 yılı bütçe açığının yüzde 888.5 oranında (8.8 kat) artarak 2023 yılında 1 trilyon 375 milyar lira (milli gelirin-GSYH'nin yüzde 5.4'ü) seviyesine çıktığını görüyoruz. Üstelik bu açık, vergi gelirlerindeki yüzde 91.25 oranındaki artışa rağmen gerçekleşmiş bulunuyor. Böylece 6 trilyon 585 milyar liralık gider, 5 trilyon 210 milyar liralık da gelir gerçekleşmesiyle, Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçe açığı verilmiş oldu. Bütçe açığının milli gelire oranı olarak baktığımızda ise 2003 yılından bu yana en yüksek bütçe açığıyla karşı karşıyayız.

Elbette bu açığın oluşmasında deprem harcamalarının önemli etkisi bulunuyor. Bu nedenle temmuz ayında ek bütçe çıkarıldı; harcama ödenekleri ve vergi gelirleri 1 trilyon 119.5 milyar lira artırılarak başlangıçta öngörülen 569.4 milyar liralık bütçe açığı sabit tutuldu. Daha sonra eylül ayında yayımlanan OVP'de 2023 yılı merkezi yönetim bütçe rakamları revize edilerek bütçe açığı 1 trilyon 633 milyar liraya çıkarıldı.

NAKİT BAZLI BÜTÇE AÇIĞI DAHA DÜŞÜK ÇIKTI

Öte yandan merkezi yönetimin tahakkuk bazlı bütçesi 1 trilyon 375 milyar açık verirken nakit bazlı bütçesi 2023 yılında 625.5 milyar liralık açık verdi. İkisi arasındaki bu rekor farklılık temelde muhasebeleştirme yöntemlerinden kaynaklanıyor. Tahakkuk esasında giderlerin tahakkuk etmesi yeterli iken nakit bazlıda ise giderler ödenmedikçe gider kaydedilmiyor. Ödenen avanslarda ise tersi bir durum oluşuyor. Buradan bir kısım deprem ödeneğinin henüz harcamaya dönüşmediğini anlıyoruz. Belli ki bunun için seçimler bekleniyor.

DOLAYLI VERGİLERE YÜKLENİLMİŞ DURUMDA

Yapılan vergi düzenlemeleri ve iç talebin canlılığı nedeniyle; yıllık bazda gelir vergisinde yüzde 96.4'lük, dahilde alınan KDV'de yüzde 225.2'lik, ithalde alınan KDV yüzde 79.6'lık, ÖTV gelirlerinde yüzde 122.3'lük, gümrük vergilerinde yüzde 86.4'lük artış kaydedildi. Kurumlar vergisindeki artış yüzde 55'te kaldı. Değişik tarihlerde düzenlenen vergi yapılandırmalarından elde edilen gelir ise 168.8 milyar liraya ulaştı. Anlaşıldığı üzere toplanan vergiler, büyük oranda vergilemede adalet gözetilmeden geniş halk kesiminden alınan KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler ve çalışanlardan kaynakta kesilen vergilerden oluşuyor.