O olmaz, bu da olmaz ya (2)
İLHAN ORAL
"O olmaz, bu da olmaz"cılar, her millette ve her din mensupları arasında her devirde olmuştur. Devrimizde de bulunmaktadır. Bunlar genelde hakka karşıdırlar.
Ehli kitap denilen Yahudi ve Hristiyan blokunun da genelde İslam sistemine karşı hazımsızlık ve kin marazları onları bu duruma düşürmüştür. Belki bunu "eh olabilir" diyebiliriz. Amma Müslümanların "olmazcı" olmaları akıl kârı değildir. Çünkü bu İslam şeriatına uygun değildir. Vahim gelişme olduğunu unutmamalıyız.
Tabii bu kaderdir, elbette kader içre başka bir kader vardır. Bunu da unutmamalıyız. Çünkü kaderin mutlak hükümdarı olan Allah, vaadinden caymaz. "Allah Müminlere zafer ve mutluluk vadetmiştir." Gelin görün ki, içinden çıkmakta zorlandığımız bu problem bizi ters yöne çekmektedir. Meşum gelişmelere bir bakın!
1932 senesinde Belçika Spa kentinde Türkiye güzeli! Keriman Halis, Kâinat ya da dünya güzeli ilan edildi. Bu Hristiyanlar için önemli idi. Fanatik bir Hristiyan olan jüri başkanı Maurice de Waleffe çok keyifli idi.
Haçlı müşrikler, artık kıskanarak çökmesini istedikleri İslam toplumuna ve onun iffet abidesi ailesine zehirli kancalarını atmışlardı. Tabiatıyla cehalet, kopukluk, korku ve tefrika marazlarından dolayı sekerât hâline düşmüş Müslümanların işini bitirmişlerdi. Önemli ve büyük başarı sağlamışlardı
Artık Müslüman kadınını özgürlüğe kavuşturmuşlardı. Onu yuvasından çıkarıp piyasa malı hâline getirme projelerini uygulamayı başarmışlardı.
İşler tıkırında idi. Toplantıda şehvetperest bönler, bir Müslüman kadının mayolu çıplak bedenini heyecan ve şehvetle seyrediyorlardı.
İslam şeriatında kadının yüz ve elleri hariç bütün bedeninin teşhiri haramdır. Kadıncağızı bu oyunda çok kötü kullandılar.
Kadıncağızı böyle bir sansasyonel olayla dünya güzeli seçtirdiler. Dikkat ederseniz, bir kadına kanca atmayı bile basit görmediler. Buna rağmen gelişip yayılan tahribata bakınca bir çığır açtılar. Bu yayıldıkça yayıldı. Korkunç bir virüs akışı hâlinde kirletmediği, tahribat yapmadığı gönül diyârı bırakmadı. Nice Müslüman kadınını bile feminizm çukuruna sürükleyerek onu kimliğinden soyutladılar.
Rabbimiz bu vahim olayın manidar mesajını veriyor! "Onlar ki, müminler arasında fuhşun yayılmasını severler, onlara hem dünyada ve hem de âhirette sürekli acı çektiren azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz."