Kalp eğitimi, hayatın özü ve temelidir

Kalp eğitimi, yaratılış hikmet ve gayesine uygun olduğunda maksat hâsıl olur. Kalp eğitimi, kullanma kılavuzuna uygun olmazsa demode olur, işlevini kaybeder.

Kalp eğitimi, müslümanların çok ihmal ettiği ya da beşerî yorumlarla uygulamağa kalkıştığı, bir kısmının da ihtilaf ettiği zengin bir enerji kaynağıdır. Bu enerji kaynağı verimli akıl ile başlar, iman ile pekiştirilir, kirletilmemiş dil ile terennüm edilir, kumandası kalbe kodlanır, sürdürülmesi sadakat zeminine oturtulur, tefekkür ile güçlendirilir, itikad ile ritim verilir bütün organlarla ahenk halinde kul devrana girer.

Böyle bir âlemde hayvanî beden, insan kimliğine geçiş yapar. Bu halde kulluk şuuruna terfi eder. Takvâ mertebesine yükselir. Züht ve verâ' atmosferinde mutmain nefisle cennete yol alır. Mümine sekine kıvamında denge ve kemal kimliği kazandırır. Kulunun duasını kabulü ile Rabbimizin garanti vermesiyle taçlanır. Hatta kulun günahlarının affına vesile olur. Bu zengin enerji Rabbimizin kullarına kesin vadidir.

Bu hikmet ve verimi zengin enerji kaynağı zikir ibadeti, Mevlâmızın inayeti ile sonsuza yelken açar. Ulaştığı sabah akşam istasyonlarında cennet rayihalarını teneffüs ederek, arınmış, durulmuş mutmain nefisle cennete girer. Çünkü Yegâne Mevlâ kuluna müjdeli emrini verir. "Ey mutmain nefis! Razı olmuş ve rızaya nail olmuş olarak Rabbine dön. Kullarımın arasına gir. Gir cennetime!" Bu mânidar hakikati Kitabında beyan buyuran Rabbimiz ilginç ve manidar kavramlarla nice mesajlar vererek lüb akıl sahiplerine açıklama yapar. Bununla kalp eğitiminn temel değerlerini sahneler.

O lüb akıl sahipleri, ayakta iken, otururlar iken ve yanları üzerine yatarlar iken, Allah'ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaradılışı hakkında tefekkür ederler.

"Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen münezzehsin, bizleri ateş azabından koru derler." Ey Rabbimiz, gerçekten sen kimi ateşe sokarsan, şüphesiz onu hor ve perişan edersin. Zâlimlerin hiçbir yardımcıları yoktur. Ey Rabbimiz, bize, Rabbinize iman edin, diye insanları iman etmeye dâvet eden bir davetçi dinledik.

Dinledik ve iman ettik. Ey Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört ve bizi hayırlılarla beraber öldür. Rabbimiz! Peygamberlerine bizim için vaad ettiklerini bize ver. Kıyamet günü bizi rezîl ederek utandırma. Şüphesiz ki sen vadinden caymazsın. Rableri onların dualarını kabul etti: "Gerçekten biz, içinizden erkek olsun kadın olsun hiç kimsenin yaptığı hayır amelleri zayi etmeyiz." (Ali imran:3191-195) Böylece Allah Teâlâ kulun duasını kabul ettiğini daha dünyada iken bildirir.