Geçen ramazan ayının muhasebesi
İlhan Oral
Ramazan ayı gibi bereketli bir mevsim daha geldi, geçti. Geçti amma sorumlu Müslümanlar ne yaptılar, düşünelim. Muhasebesini ve muhakemesini yapalım.
Her şeye rağmen camilerimiz doldu taştı. İçimizde en masum kesim cami cemaatimizdir. Bu kanaatimle ifade ediyorum. Cami cemaatimize reva görülen muamele kabul edilemez boyutlardadır. Bu kanaatimi net olarak ifade ediyorum.
Genelde cami görevlilerimiz, camiye gelen Müslümanlara haksızlık ettiler. Gelecek umudumuz, göz bebeğimiz hocalarımız kabul edilemez pozisyon sergilediler. Klişeleşmiş bozuk cümlelerle bilgi kırıntıları ve karmaşık ifadeler ile böylesi mübarek bir ayı hovardaca kullandılar. Kur'an'ın muhtevasından onları mahrûm ettiler.
Cami gibi mabede akın edip gelen cemaat, Allah'ın "halis dinini" öğrenmeye can atıyor. Fakat öyle bir hizmet verilmiyor. Hatıralar, hikâyeler gırla gidiyor. Allah'ın dinini anlatmadılar. Daldan dala atlayarak kendi kurgulamalarını vaaz diye sunmayı yeğlediler. Kur'an dediler. Muhtevasına yanaşmadılar. Garip gönüllere Kur'an ruhunu yansıtmadılar. Kâinat şifahanesinden onların hakkını vermediler. Peygamber dediler, O'nun soylu mücadelesinin hayat iksirini onlara esirgediler.
Üstelik hoparlörü yüksek desibelde çalıştırarak metalik ta'cizde bulundular.
Milyonlarca genç insan ve çocuk küfrün, şirkin, şehvetin, günahın ve isyanın girdabında bocalıyor, bunalıyor ve kayboluyorlar. Her biri benliğini ve kimliğini unutuyor, İslam ümmeti, ümmet niteliğini gittikçe kaybediyor. Bugünkü toplumda hayatın neresine tutunabileceklerini kestiremiyorlar. Onları inandıracak, ümitlendirip doğal hayata yönlendirecek örnek ve önderler kalmadı. Mevcutlara da çok ağır tehdit ve uyarılar yapılmaktadır. Bu çok ağır tehdidin dehşetini gelen ayette göreceksiniz.
İndirdiğimiz apaçık beyanları ve hidayet sistemini insanlara biz Kitap'ta beyan ederek açıkladıktan sonra, gizleyenlere Allah lânet ediyor. Bütün lânet edebilenler de, onlara lânet ederler. (Bakara: 2159) Bu dehşetin farkında mısınız
Buna muhatap olmak akla ziyandır. Asırlar önce Hazreti Mûsa aleyhisselamı sıkıntılara marûz bırakan İsrailoğullarının yetmiş adamını şiddetle yakalayan sarsıntı yerden yere vuruyordu. Hazreti Mûsa aleyhisselam yalvarıyor ve yakarıyordu; "İçimizdeki aşağılıkların işledikleri günahları yüzünden, bizi helâk mi edeceksin, Allah'ım" (A'râf;7155) Hazreti Mûsa aleyhisselam bu gelişmenin bir imtihan olduğunu dile getiriyor. Kurtuluş için Rabbine dua etmeye devam ediyordu.