Büyük davanın Kitabına bağlanmak

Büyük davanın Kitabına bağlanmak

İLHAN ORAL

Genelde bugün müslümanlar, "Allah'ın Kitabında" olmayanları "din" edindiler. Allah'ın dini üzerine kendi beşeri mülahazalarını alladılar pulladılar formatladılar.

Bugün müslüman bireylerin ve grupların hiçbiri İslam'ı temsil etme kıvamında değildir. Her beşer ve bu beşerlerin grupları İslam'ı temsil etme yeterliliğinde değiller. O yeterlilik gücünü kendilerinde bulamıyorlar. Onun için de "Allah'ın Kitabına" yaklaşmayı bile kabullenemiyorlar. Müslümanlar, cumhuriyetin kuruluşu ile kendilerinin atar damarlarının koparıldığı zehabına kapılmışlardır. Bu inançla da yaşamaktadırlar. Bunun karşısında unutulmayacak mutlak değişmez gerçek vardır.

"Allah Hayyun layemuttur, ölümsüz hayat ile vardır." Kanunları ancak O koyar, Onun koyduğu kanunlar geçerlidir ve Onun koyduğu kanunlar sahipsiz kalmaz. İnsanlar karar verirler, uyguladıklarını zannederler. Zaman gelir bir kısım insan onların kanunlarını değiştirirler. O kanunlar sahipsiz ve korumasız kalır, geçersizleşirler.

Oysa Allah onları uyararak akıllı olmalarını telkin eder; Bildiğiniz halde hakkı bâtıl ile karıştırıp örtmeyin, hakkı gizlemeyin. (Bakara:2/42) Müslümanlar bu hakikati idrak edebilseler Kur'an'a rağmen İslam'ın sadeliğini, işlevini ve etkinliğini engellemekten vazgeçerler. Allah'a sadık kalırlar. O'nun "halis dininin" gereklerini ifa ederler. Bakın şimdi Hay, Kayyûm ve Kahhar Allah müslüman kullarını nasıl uyarıyor

Ey müminler, kendilerine açık deliller ve ayetler geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için çok büyük azap vardır. (Ali İmran:3/105) Bu ayeti kerime biz müslümanların parçalanarak ayrılığa düşmemizi önemle vurgular. Yüz üçüncü ayette de müslümanların neleri düşünmeleri, nelerden ders ve ibret almaları ve nasıl "Allah'ın ipine" sımsıkı sarılmaları gerektiğini ısrarla dile getirir.

(Ey müminler, hepiniz hep beraber Allah'ın ipine sımsıkı sarılın ve birbirinizden ayrılmayın. Ve Allah'ın üzerinizde olan nimetini de hatırlayın. Ki, siz birbirinize düşmanlar idiniz. Allah kalplerinizi ülfet ile birleştirdi de O'nun nimeti sebebiyle kardeşler oluverdiniz. Sizler ateşten bir çukur kenarında iken sizi ondan çekip kurtardı. İşte Allah ayetlerini sizlere böyle açıklar ki İslam'a, hidâyet sistemine kavuşmuş olabilesiniz. (Ali İmran:3/105) Rabbimiz evreni nice hikmetlerle donatıp düzenlediği gibi bu sistem içinde en değerli varlık olarak yarattığı insan denilen akıl sahiplerine de peygamberleri önder ve Kitapları rehber olarak gönderdi.