Büyük davanın kitabı Kur'an
Büyük davanın kitabı Kur'an
İlhan Oral
Allah varlıkları yaratırken bu yaratıkların arasında, insan denen mahlûku her şeyden farklı yaratır. Onu her şeyden farklı yaratması elbet sebeplere bağlıdır.
Bu sebeplerden biri, ona verdiği akıl gibi komplike bir enerjiyi kullanmasını dengelemesi içindir. Özellikle her canlıya, aklın bir tür formatı kodlanmıştır. Fakat insana yüklenen akıl hepsinden daha farklı ve daha kapsamlıdır. Çünkü insan büyük bir davanın temsilcisidir. Bu da büyük sorumluluğu gerektirecek önemli meseledir.
Öyle bir sorumluluk ki "fıtratı" ve "tevhid sistemini" algılayacak ve hiçbir sapma yapmadan yegâne ve tek hükümran Rab Allah Teâlâ'yı tanıyacak. Bu tanıma gereği üzere O mülkün ve hükmün Sahibinin hükümranlığına inanacak ve gereğini uygulamasının mücadelesini sürdürecektir. Gelecek nesilleri hayata hazırlayacaktır.
Bu büyük dava hilkatin başlangıcı ile derin hikmetlerle dolduruldu. O günden bugüne gelen bu büyük dava, bugünden kıyamete kadar devam edecektir. Bu sistem beşeri iddiaların sahiplerini birbir susturmuş ve devre dışı bırakmıştır. Bu büyük davanın sahibi Rabbimiz hiç birine vadesinden fazla mühlet vermemiştir. O beşeri iddiacıların hepsinin son nefes ile bütün yetkilerini almış ve onları toprağa gömmüştür.
İşte O kâinatın tek yöneteni iddiacıların hepsini ölümle buluşturup nötürüze etmiştir. Ancak Allah hiç sıkıntı çekmeden hükmünü ve hükümranlığını sürdürmüştür. Sorgulama gününde de bir daha onları sıkıştırarak perişan edip meydan okuyacaktır.
Andolsun ki, Biz gökleri ve yeri ve bunların aralarındakilerini altı günde yarattık ve Bize yorgunluk dokunmadı. (Kaf:5038)
Böylece beşerî yorum ve değerlendirmelerle büyük davanın dışına sapanların hiç birinin hiçbir etkinliği kalmadığı gibi sonsuz âlemde de bitkin ve perişan kalacaklar, zelil olacaklar. Adil ve Kahhar Allah, büyük davanın dışına sapanların hepsine ne yaptıklarını bildirecektir; O gün onlar kabirlerinden dışarı çıkarlar. Onların hal ve amellerinden hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz. Allah şöyle buyurur:
"Bugün mülk kimin" diye seslenecek. Buna hiç kimse cevap veremeyecek. Bundan sonra Allah buyuracak: "Ancak o mülk bir olan Kahhar Allah'ındır." (Mümin;4016) Bu hakikati büyük davanın müminleri, ciddiye alır sahiplenirler.
Bunca uyarıdan nasip alamayan isyankâr mücrimler perişan olacaklardır. Onlara rağmen o gün felaha erenler dünyada mutlu oldukları gibi orada da mutlu olacaklardır. Fatiha suresinde geçen ilgili beyan bunu anlatmaktadır.