Zeytin yasası çıktı. Her yasa adil ve ahlaki olamıyor. Zeytin çok kutsal bir meyvedir. Bunun da bir nedeni vardır. Beşeriyetin en besleyici, en uzun ömürlü yaratığıdır. Onun tahribi kimseyi mutlu etmez.
ÇİĞDEM Toker'in T24 sitesinde yaptığı habere göre kanunun 2. Bölümü, 4. Maddesi, 3. Fıkrası şöyle: Ağaçlar taşınırken ruhsat sahibi "profesör" unvanlı bir ziraat mühendisi (doçent olsa olmaz mı acaba) veya proje müdürü olarak görevlendirilir. Proje müdürü, uzman heyeti üyelerinden seçilebilir. Sınıflandırma bakımından muğlak bir ifade; son derece laubali, aceleye gelmiş, kanun dili bilmeyen birinin kaleminden çıktığı belli.
ZEYTİNİN ÖNEMİ ARTIYOR
Üzerinde neden duruyorum Eski eserler bakımından dünyanın en zengin ülkesi olan Türkiye'de anıtlar kurullarına "profesör" tayinleri başladığından beri akademisyenlerin çalışma ilkelerinin bozulduğunu gördük. Hepsine laf edemeyiz ama çok üzüldüğümüz olaylar oldu. Şirketlerle, sorumsuz girişimcilerle istenmeyen bağlar ortaya çıktı. Herkes kendi plansızlığı veya aksine sorumsuzca kazanç isteği için akademiyi kullanmaya kalkarsa bundan milletin geleceği kaybeder.
Haberin DevamıZeytin yasası çıktı. Her yasa adil ve ahlaki olamıyor. Zeytin gibi dünyada kıt bulunan, önemi gittikçe artan ve Türkiye'nin gerçek bir zenginlik kaynağının böylesine hiçbir şekilde ciddi maden kaynağı raporlarına dayanmayan, gelecekte ne olacağı belli olmayan işletmelere tahsisi hiç akıllıca değil. Ahlaki de değil. Çünkü Türkiye'de her türlü madenin bulunduğu ama hepsinin işletmecilik açısından rantabl olmadığı çokça tekrarlanıyor. Kömürler için bu böyle, başka madenler için de böyle. Karşımızda ciddi madenci raporları yok.
İNSANLARI MAĞDUR EDECEK
Bazı insanlar girişimci (!) oluyor. Bunlar nedense belirli bölgeden, belirli partiden. Bir inşaat şirketinin yurtdışında işler yapması, onun aynı zamanda madenciliği de yapabileceğini göstermez. Dünya çapında maden şirketlerimiz yok. Rastgele adamlara memleketi nasıl kazdırır ve itimat ederim! Üstelik üstündeki zeytinliği ve ondan geçinen insanları mağdur edecek. Boğaz'daki evinizin önüne her gelenin kaçak kat çıkmasına tahammül edemezken o çiftçinin asırladır geçindiği toprağı birisinin kazmasına niye tahammül etsin ki
Haberin DevamıÜstelik zeytin çok kutsal bir meyvedir. Bunun da bir nedeni vardır. Beşeriyetin en besleyici, en uzun ömürlü yaratığıdır. Onun tahribi kimseyi mutlu etmez. Söylenecek sözümüz artık kalmadı. Gelecek nesiller ne bu şirketleri ne de burada çalışan mühendisleri hayır ve saygıyla anarlar.
MİMAR SİNAN'IN EMANETİ:UZUN KEMER
GÜN geçmiyor ki güzel ülkemizde doğaya zarar verilecek bir haber daha duymayalım. Göktürk'te, Roma'nın meşhur su kemerlerinin tarihteki en büyük rakibi Mimar Sinan'dan kalan bir emanet görülüyor. Hepinizin bildiği gibi Eyüp Sultan mıntıkasına giren Kemerburgaz'da bu su kemerleri (aquaductus) bütün haşmetiyle yükselir. Türkiye'nin günümüzde ayakta kalan en uzun kemeridir.
Haberin DevamıMamafih kısa zamanda, bir sürü insan yüzünden çok methedilen yatırım, burayı batıran ilk teşebbüs oldu. Bir memlekette yeni zengin sınıf doymaz. Şimdi tarihi su kemerinin etrafındaki sit alanına da göz dikmişler; orayı da dolduracaklarmış. Bahaneleri ise orada ziraat yapılamıyormuş zaten. Yapılabilir ama yapılması söz konusu değil. Orası ancak bir gezi mahalli olabilir, çiçek bahçesi olabilir. Sizin oraya konut yapmanız için bu sebep değildir. Eğer utanmıyorsanız Süleymaniye'nin yanına da bir gökdelen dikin. Ayasofya Camii ile Sultanahmet Camii arasında biraz boşluk var, oraya da güzel bir otel olmaz mı(!) Birileri ipin ucunu kaçırdı, gelecekte çok geçmez 30 sene sonra genç Türkler utanır ve tarihi eserlere zarar verecek bu yapıları yıkarlar.
Haberin DevamıKORUNMASI GEREKİYOR
İstanbul, yeni zenginler tarafından yağmalanmak durumunda değil. 1554–1564 arasında tamamlanan bu kemerin korunması, İstanbul'un gözünün bebeği mesabesinde olması gerekirken hiç kimse dinlemiyor. Göz göre göre orman sahasında satışlar yapılıyor. Sonra da "Yangın nasıl önlenir" diye soruyoruz. Bazı yerlerde artık yerleşme olmaması lazım.
Eğer 50 yıl sonra hayatta kalmak istiyorsak, Türkler akıllanacak; akıllanmak zorundayız. Bu kanunsuz yapılanmaların hepsi, canlarınız yana yana yıkılacak. Bunun için Bolşevik devrimine de gerek yok. Sadece yaşadığımız çevrenin boğuculukları, zehirlenmeleri buna mecbur edecek ve bunu yapanlar da sesini çıkaramayacak. Onun için, hiç kimse böyle akılsız yatırımlara girmesin. Roma'nın büyük mimarı Vitruvius'u kıskandıracak eseri gölgeleyecek görgüsüz yapılara bir de AVM ilave edilecekmiş. Yok ya... Mahmut Paşa Çarşısı neyinize yetmiyor!
Haberin DevamıALİ KEMAL VE ZEKİ KUNERALP
ALİ Kemal hayatına, bütün 19. asır gençliği gibi, liberal bir Jön Türk olarak başladı. Sıradan bir insan olmadığı, vatanında ve İngiltere'de yaptığı evliliklerden de belli.