Ani Harabeleri'nin seslenişi

Ani; Kafkasya, İran ve Anadolu arasındaki İpek Yolu'nun buluşma noktasıdır. Bagrationlar zamanından kalma kiliseler bölgenin sanat tarihi açısından çok etkin örneklerdir. Selçuklu eserleri ise Türk sanatı açısından son derece kıymetlidir. Şimdilik göze batan eserler etrafında bir kazı faaliyeti var. Kuşkusuz başka türlü yerleşmeler de ortaya çıkacak ve Ani göz alan güzel bir tarihî gezi alanı olacak.

Geçtiğimiz hafta perşembe günü Kars Valiliği himayelerinde Serhat Kalkınma Ajansı'nın yürüttüğü 'Tarihi Kimliği ile Kars Kenti Projesi' faaliyetleri kapsamında İstanbul Arkeoloji Müzelerinin misafirperverliğiyle Ani Kazıları üzerine hem toplantılar yapıldı hem de beş gün süren bir fotoğraf sergisi düzenlendi.

Ani Kazıları'nın şu anda Kafkas Üniversitesi'nden Doç. Dr. Muhammet Bey başkanlığında yapılmaya devam ettiğini biliyoruz. Uzun bir dönem, Soğuk Savaş yıllarında iki blok arasında bırakın ziyaretçileri, kazı heyetlerinin bile girişinin problem olduğu bir noktadaydı. Herhangi bir ziyaretçinin karşı taraf için uygunsuz görülen hareketi sınır bölgesi idarecilerinin nota teatisine sebep olurdu. Turist gruplarının oraya götürülmesi pek arzu edilmezdi. Tam Arpaçay'da Ani şehrinin yanında turistlik tesislerin kurulması istenmiyor, bunlar hâlen alınması gerekli tedbirlerdir.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

İPEK YOLU'NUNBULUŞMA NOKTASI

Kars merkezle Ani harabelerinin arası 40 kilometredir. Pekâlâ gidilip gelinir. Artık iki ülke arasındaki münasebetler eskisi gibi değil. Karşısı Ermenistan'dır. Ani şehri arasında Arpaçay'ın meydana getirdiği kanyon vardır. Kanyonun ötesinde ortaçağlardaki şehrin nekropolü (mezarlığı) yer alır. Bu tarafta ise önemli eserler vardır. Şehrin surlarının kalıntıları açıkça görülüyor. Sur içi alan meskûn değil, olmadı ve aslında sınır karakolu olduğu için taş eserlerin yağması da mümkün değil. Aşağı yukarı Ortaçağ'ın erken dönemlerinde bazı küçük sülaleler ile 9. yüzyıl başlarında Bagration hanedanın burada hükümferma olması şehrin gelişmesini engellememiş, birçok eser yapılmış; 1064 yılında Sultan Alparslan'ın gerçekleştirdiği Anadolu'daki bu ilk fetihle birlikte Selçukiler zamanında da sanat, kültür ve mimarlıkta yeni eserler yapılmış. Yani Bagration hanedanı zamanında Doğu Anadolu için bir dinî merkez olan Ani bir gerçek, lâkin sadece bu rolüyle izah edilemez.

Ani; Kafkasya, İran ve Anadolu arasındaki İpek Yolu'nun buluşma noktasıdır. Şehrin surlarının kapıları ve kiliselerinin sayısı hâlâ arkeologların kesin raporlarını bekleyen, daha doğrusu kazıların sonuçlarını bildiren raporlara bağlı. Fakat şurası bir gerçek; Doğu Anadolu Kars yaylasının müthiş güzel mistik görünümü içinde bir yer. Surlar muhtemelen Anadolu'daki yayla şehirlerinde en başta Boğazköy'de olduğu gibi yoğun bir yerleşimden çok; yarı tarımsal, yarı ticari ve askerî yerleşme ihtiva eden anıtların çok olduğu, yerleşmelerin yoğun olmadığı bir görünüm vermektedir. Daha evvelki kazılar umumiyetle yüzeyseldir; yani yüzey arkeolojisi dediğimiz türe girer. Yüzey arkeolojik araştırması için o zamanki kürsü asistanı Prof. Gönül Öney'in 1960'larda Ankara'da Alman Dostluk Cemiyeti'ndeki konferansını hatırlıyorum. Çoğumuzun oraya gitme imkânı yok gibiydi. Fakat birkaç yıl sonra rehber kursuyla gidebildik. Zaman zaman uğradığım bu şehrin romantik görünümü her seferinde benim ruhumu yeninden fethetti. 1904-1917 arasında ünlü Gürcü kökenli Rus bilim adamı Nikolai Marr, 1944'te Prof. Dr. Kılıç Kökten, 1964-1967'de Prof. Dr. Kemal Balkan ve nihayet ufak bir restorasyon çalışmasıyla Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı, Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu ve Prof. Dr. Fahriye Bayram zamanında sınırlı kazılar yapılmıştır. 2009 yılından beri Doç. Dr. Muhammet Arslan'ın çabalarıyla kazı ve koruma çalışmaları yoğunlaştı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Ani şehrinin içinde 4. yüzyıldan beri başlayan kiliseler, Şadadoğlu Menûçehr gibi Selçuklu devrindeki vassal beylerin yaptırdığı cami vardır. Bu dönemler arasında Bagrationlar zamanından kalma kiliseler bölgenin sanat tarihi açısından çok etkin örneklerdir. Son kazılarla gün yüzüne çıkarılan Selçuklu eserleri ise Türk sanatı açısından son derece kıymetlidir. Mescit, büyük hamam ve büyükçe bir Selçuklu kümbetinin de olduğu mezarlık alanı bunlardan sadece birkaçıdır. Bu eserler Anadolu'daki Türk-İslam mimarisi için ilk örneklerdir. 1064'ten beri Büyük Selçuklular ve arkadan Gürcüler, Moğollar ve nihayet Karakoyunlu, Akkoyunlu gibi Türkmen devletleri ve 16. yüzyıldan beri Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü bölgede 1878 Berlin Kongresi'nden sonra 40 yıl kadar Rusya Çarlığı kaldı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

KAZILAR SÜRATLEDEVAM ETMELİ

Hiç şüphesiz ki ilişkileri kopuk iki dünyanın sınırında olmak Ani için hem bir koruma hem de tabiatın tahribine açık olmak gibi bir sorun yarattı. Ama şahsen benim ilk gördüğüm zamanda bile Ani'de askerler beklerdi. Türk tarafının yaptığı kazılar süratle devam etmeli. Ani'deki Ermeni kiliselerinde eski İran'ın, Selçuklu döneminin izleri var.

Binaların dıştaki ikonografik rölyefleri insanları hayran bırakıyor. Ziyaret artık açık. Ani'de bir Urartu hakimiyetinden söz ediliyor.