450. yılında Selimiye ve Mimar Sinan
Mimar Sinan'ın zirve eseri Süleymaniye'ydi. Ardından, Muhteşem Süleyman'ın oğlu Sultan II. Selim, ona Selimiye'yi yaptırdı. Selimiye, her zaman İstanbul'un şaşaalı karşılayıcısı oldu. Selimiye'nin yansıttığı ihtişam, beş asırdır dimdik ayaktadır. Bugün de Selimiye'nin 450. yılı kutlanıyor. Selimiye 20. yüzyılın ünlü mimarı Wright'ı bile büyüleyen bir eserdir ve içerisinde fısıldasanız duyulur.
BÜTÜN Rönesans devri mimarları içinde Mimar Sinan'ın yapılarında, zarafetten ve mühendislik başarısından önce şehirciliği göze çarpar. Onun kadar çevreye uyum sağlayan ve aynı zamanda çevreyi şekillendiren bir mimar bulmak zordur. Edirne'deki Selimiye Camii bunun en güzel örneklerinden biridir. Avrupa seferleri yolunda hem orduyu hem gelip geçenleri, sefaret heyetlerini ve kervanları ihtişamıyla karşılayıp uğurlayan bir yapı olarak düşünülmelidir.
STATİK DENGEYİKORUYAN BİR USTAYDI
20. yüzyılın ünlü mimarlarından Frank Lloyd Wright'ın, megaloman bir söylem gibi görünen şu sözlerinde bazı hakikatler yatar: "Yeryüzüne iki mimar gelmiştir. Biri Osmanlı mimarı Sinan, diğeri ise ben. Onu çıkarırsak mimarlıkta çok şey değişir. Mimarlıkta çığır açan yalnızca Mimar Sinan ve benden başka doğru dürüst bir mimar yetişmedi." Wright'ı bu görüşe sevk eden, gökdelenleriyle 20. yüzyıla damga vuran, geniş kitleleri hayran bırakan, teknolojik üstünlük ve mühendisliği ciddi ölçüde barındıran bir mimarlık anlayışıdır. Sinan'ın ardındaki miras ise oldukça ilginçtir.
Haberin DevamıKubbe fikrini yeryüzüne Romalılar getirmiştir. Ancak Roma'daki Pantheon'un geniş çaplı kubbesi, kemer ve sütunlara dayanan bir yapıdan ziyade, kitlesel bir desteğe, yani silindirik bir temele yaslanır. Aradan 9.5 asır geçti. İnsanlık, Ayasofya gibi bir yapıyı ne mühendislik ne de estetik açıdan aşmayı başarabildi. Doğu ve Batı medeniyetleri yüzyıllarca Ayasofya'ya hayranlıkla baktı. Nihayet Floransa'da Filippo Brunelleschi, büyük bir mühendis, usta bir yönetici ve yetenekli işçileriyle, Floransa'daki Duomo'yu (Basilica di Santa Maria del Fiore) inşa ederek insanlığın Ayasofya karşısındaki acziyetini telafi etti. Ancak estetik anlamda insanlık gerçekten de Mimar Sinan'ı beklemek zorundaydı.
Sinan, malzemeyi son derece tasarruflu, temiz ve sağlam kullanan, mühendisliğiyle Ayasofya'nın dahi statik dengesini koruyan bir ustaydı. Onun eserlerinde, silüetindeki saflık ve ihtişam, çevresiyle uyumu ve aynı zamanda ona yön verme gücü, gelecek yüzyıllara dahi etki edecek bir mimari anlayışın temel taşlarını oluşturdu.
Haberin DevamıSinan'ın zirve eseri Süleymaniye'ydi. Ardından, Muhteşem Süleyman'ın oğlu Sultan II. Selim, ona Selimiye'yi yaptırdı. Edirne, Avrupa'ya yürüyen Osmanlı ordularının sevk ve komuta merkeziydi. Aynı zamanda tüccarların, kervanların ve bütün Rumeli'nin İstanbul'dan önceki toplanma noktasıydı. Peki, Sultan II. Selim, payitahtı Edirne'ye mi taşımayı düşünüyordu Selimiye, her zaman İstanbul'un şaşaalı karşılayıcısı oldu.
1878'de Rus orduları Edirne'ye girdi. Plevne'nin şanlı savunmasının ardından karanlık bir dönem başladı. Mütareke süresince Edirne, Ayastefanos'tan Berlin Antlaşması'na kadar Rusların elinde kaldı. Birkaç ay içinde, Sinan'ın çok sevdiği İznik çinisi panoların hatırı sayılır bir kısmı Rusya'ya taşındı.
Haberin Devamı1912'de, Balkan Savaşlarının kasvetli günlerinde, bu kez Bulgar ordusu şehre girdi. İkinci Balkan Savaşı'nın sonunda, Osmanlı'nın gerçekleştirdiği istirdat (yeniden fetih) ile Edirne tekrar vatana katıldı. Bu şehir, Türk yurdunun gerçek sınır kalesidir.
20. yüzyılın ünlü mimarı Wright'ı bile büyüleyen bir eserdir Selimiye. İçerisinde fısıldasanız duyulur. Oysa bugünün Türkiye'sinde, opera binalarında ve tiyatrolarda bile hâlâ akustik problemi çözülememiştir. Bu, mimari açısından bir hüzün vakasıdır. Oysa Koca Süleyman'ın ve Selimiye'nin yansıttığı ihtişam, beş asırdır dimdik ayaktadır. Bugün de Selimiye'nin 450. yılı kutlanıyor.
BAZI SORULAR HÂLÂYANITLANAMADI
Haberin DevamıMimari açıdan hâlâ çözülemeyen birçok muamma var. Teknolojik harikalar, neden estetik açıdan bir zorlama ya da gölgeleme yaratmadı Neden çinilerin mavisi hâlâ canlı Bu soruların yanıtları hâlâ tam olarak bulunabilmiş değil. Osmanlı mimarisi nedir Kökleri hakkında kesin bir şey söylemek güç. Ancak şu bir gerçektir ki Osmanlı mimarisi, Mimar Sinan ile temsil edilir ve ondan kalan miras, hâlâ her şeyde hissedilir.
Ortadoğu'da, Mısır'da, Balkanlardaki yapılar ve kalıntılar, bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun burada olduğunu sedasıyla ve siluetiyle gösterir.
PUTİN, NAPOLEON VE MACRON
ÜÇ yıldır süren savaş, Putin ve Rusya açısından kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıktı. Rusya'nın uçsuz bucaksız topraklarında hiç kimse, Küçük Rusya olarak anılan Ukrayna'nın ve Kiev'in Moskova'ya bu kadar yaklaşarak bir NATO müttefiki olmasını kabul edemezdi. Bu uzun savaşın her iki Slav grubu için de ağır bir bedeli olduğu artık açık. Kardeşler savaşı, son 300 yılda zaman zaman alevlenen, zaman zaman yatışan bir birliktelikle devam eden uzun bir hikâyedir. Ukraynalılar ve Ruslar ne kadar birlik içinde, ne kadar ayrı Tarihçiler, edebiyatçılar ve sanatçılar arasında bile süren bu tartışma, politikada da aynı şekilde devam etti. Ancak bu savaş artık iki tarafı kesin olarak böldü.
Haberin DevamıStratejik bir yasa âdeta kendiliğinden işledi: Amerika ve Rusya, tarih boyunca bazen karşıt, bazen de müttefik olmak zorunda kalmıştır. Putin, bu zor zamanlarında tarihsel örnekleri gündeme getirerek avantaj sağlamaya çalıştı. "Bu Avrupalılar Rusya'yı kolay lokma sanıyorlar. Napoleon'a sorsunlar" demeye getirdi. Oysa gerçekte, Rusya'yı fethedenler Batılılar değil, doğudan gelenlerdi. Ancak onların bile Rusya'da ulaşamadıkları bölgeler vardı: Ormanlar.
1220'lerde