Sanat emeklilik için midir

Mimar Sinan kalfalık eserim dediği Süleymaniye Camisi'ni yaptığında 66 yaşındaydı, ustalık eseri Selimiye Camisi'ni bitirdiğinde ise 83 yaşını geçmişti.2015 yılında 91 yaşında kaybettik büyük romancımız Yaşar Kemal'i. 'Çıplak Ada Çıplak Deniz'i 2012, 'Tek Kanatlı Bir Kuş'u 2013 yılında yayımlamıştı.Frank McCourt 66 yaşında yayımladığı ilk romanı 'Angela'nın Külleri' ile Pulitzer Ödülü'nü kazandı.Örnekler çoğaltılabilir.Üretmenin yaşla bir ilgisi yok demek ki. Hatta tam tersi bir durum söz konusu.Devlet Tiyatroları, 65 yaşını dolduran sanatçıları emekli ettiği ve pandemi nedeniyle sözleşmeli olarak da çalıştırmadığı için 30 yıldır 'Kontrbas' oyunuyla sahnede olan Metin Belgin veda etmek zorunda geçen hafta.Twitter hesabından paylaştığı "Kontrbas 30. yılında bu akşam sahneye veda ediyor! 45 yıldır emek verdiğim Devlet Tiyatrosu'ndan yaş sınırından dolayı emekli oluyorum. Ne yazık ki bundan sonra sanat yuvamda 'konuk oyuncu' olarak bile çalışamayacağım. Yani, ihtiyarlara sahnede de yer yok!" mesajıyla duyurdu vedasını.Devlet Tiyatroları kadro açmak adına böyle bir emeklilik kararı almış olabilir ama pandemiyi gerekçe göstererek usta isimleri kurumdan uzaklaştırmak anlaşılır gibi değil.Sanat ve emeklilik pek bağdaşmayan iki kavram.Sanat sanat için değil, sanat emeklilik içindir diyene rastlayabilir misiniz KADIKÖY'ÜN ŞAİRİNE VEDA KADIKÖY has şairlerinden birini daha sonsuzluğa uğurladı dün. Cemal Süreya gibi, Refik Durbaş gibi Salih Bolat da bir Kadıköy sevdalısıydı. 1956 yılında Adana'da doğmuş, öğrencilik ve akademisyenlik dönemini Ankara'da geçirmiş olsa da en çok Kadıköylü olmuştu. Dün, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi'nde yapılan cenaze töreninde bir şiir matinesindeymişçesine kendi sesinden şiirleri yükseldi önce. Şair arkadaşlarının, sevenlerinin omuzlarında, alkışlar arasında son kez geçti çok sevdiği Kadıköy sokaklarından. Büyükada'daki ebedi istirahatgâhına, asla dönmeyeceği son seferine çıkan bir yolcu gibi uğurlandı nemli gözlerle.1980 kuşağının önemli şairlerinden biriydi Salih Bolat. PEN Türkiye, ölümü üzerine yayımladığı bildiride şöyle tanımladı onu ve şiirini: "Günler kısaldı. Bir bir azalmakta Ankara'nın gençleri. Salih Bolat da şiirini bilgelikle buluşturup göç eyledi. Usuldu, sabırlıydı, özenliydi. Kuşağı içinde de genel çizginin, başat eğilimlerin dışındaydı. Binbir incelikle oluşturduğu şiiriyle insanı doğanın yalınlığına, göğün yüksekliğine, suyun derinliğine ilerletmeyi hep sürdürdü. Şiirine bakanlar ondaki olgunluğu görecekler ve zamanı durduracak tek şeyin şiir olduğunu düşünecekler."Bildirinin sonunda paylaşılan şiiri Salih Bolat'ın dünyaya bakışının fotoğrafıydı sanki:"Küpünde dinlenen şarap; yaz göğüfazla bir şey istemiyoruz, yaşamaktan başkaanlamak istiyoruz,