ÜMMÜ RAFİ...

Hz. Peygamber'in âzatlı kölesi Ebû Râfi'in hanımı olup adı ve künyesi dışında nesebine dair bilgi yoktur. Selmâ'nın önceleri Safiyye bint Abdülmuttalib'in hizmetçisi iken daha sonra Hz. Muhammed'in hizmetine geçtiği veya Hz. Peygamber'e annesinden miras kaldığı zikredilmektedir. Birçok kaynakta Safiyye'nin câriyesi Selmâ ile Resûl-i Ekrem'in câriyesi Selmâ'nın aynı kişi olduğu kabul edilmekte, bunlardan ilkini Ebû Râfi'in annesi, ikincisini onun hanımı diye gösteren kayıtlar İbn Hacer tarafından eleştirilmektedir. Bedir Gazvesi'nden sonra Medine'ye hicret eden Ebû Râfi', Abbas b. Abdülmuttalib Müslümanlığını ilân edince Resûl-i Ekrem kendisini âzat etti ve câriyesi Selmâ ile evlendirdi. Bu evlilikten Râfi', Hasan, Ubeydullah (Abdullah), Mu'temir (Mug?re), Ali ve Selmâ adlarında altı çocukları doğdu. Bazı kaynaklarda Zeyneb ve Abdurrahman isimli iki çocuklarının daha olduğundan bahsedilirse de Abdurrahman'ın oğulları değil torunları olması ihtimali daha kuvvetlidir. Çocuklarından Ali'nin adı Hz. Peygamber tarafından verilmiş. Ubeydullah'ın soyundan birçok hadis râvisi gelmiştir. Ümmü Râfi', hem Resûl-i Ekrem'e ve ailesine hizmet etmesi hem de ebelik ve hemşirelik yapmasıyla meşhurdur. Hz. Peygamber'in bütün çocuklarının ebesi ve sütannesi olmuştur. Hz. Fâtıma'nın çocuklarının ebesi de odur. Rivayete göre Ümmü Râfi' bir gün namaz kılarken yellenen kocasını tekrar abdest alması için uyardığını, onun da bu yüzden kendisini dövdüğünü söyleyerek Hz. Peygamber'e şikâyette bulunmuş, bunun üzerine Hz. Peygamber gülmüş ve Ebû Râfi'e, "Eşin sana iyiliği tavsiye etti" buyurmuştur . Resûl-i Ekrem'in vahiy yoluyla Zeyneb bint Cahş ile evlendirildiğini Zeyneb'e müjdeleyen de Ümmü Râfi'dir. Hz. Fâtıma'nın vefatı sırasında Ümmü Râfi' yanında bulundu, onun teçhiz ve tekfin işlerinde görev aldı. Ancak Hz. Fâtıma'nın öldüğü gün Ümmü Râfi'in yardımıyla gusül abdesti alıp