KISSADAN HİSSE; ''KENDİNE MERHAMET ETMİYOR MUSUN"

Hasan Basri hazretleri yolda giderken memleketinin tanınmış devlet büyüklerinden birinin oğluyla karşılaşır. Genç adam giyimli kuşamlı vaziyette atının üzerine kurulmuş, beraberinde adamlarıyla yola revan olmuştur. Hasan Basri rahmetullahi aleyhi görünce genç adam durur ve selam verir. Biraz sohbet ettikten sonra gence şöyle söyler: '' Size satmak istediğim iki nasihat var, alır mısın''. Çünkü bu sözleri size benden başka kimse söylemeye cesaret edemeyecektir. Sonra bu sözler sizi Allah'ın yoluna sokacaktır. Genç adam: Peki kaça satacaksın deyince Hasan Basri hazretleri, Birincisni bir, ikincisini de iki gümüş para karşılığında veririm, diye karşılık verdi. Genç: Evet, alırım, deyince de ilk sözünü söylemeye koyulur ve şöyle sorar: Senin evin var mı Var, cevabını alınca da, Kendin mi yaptırdın, yoksa miras mı kaldı diye sorar. Genç:Kendim yaptırdım, diye cevap verir. Ne kadar zaman içinde yaptırdın sorusuna ise, epey uzun sürdü, karşılığını verir. Neden her imkana sahip olduğun halde çabuk bitirmedin deyince de, Binanın taşlarını, ağaçlarını taşıyan hayvanlara acıdığım için fazla yük vurduradım. İşte o yüzden de binayı kısa zamanda inşa etmek mümkün olmadı der. Bunun üzerine Hasan Basri hazretleri: Ey genç adam! Madem ki başkalarının hayvanlarına acıyacak fazla yük taşıymaya razı oluyorsun, neden öz nefsine acıyıpta onu dağlar kadar günah yığını altında eziyorsun Bu sözler devlet büyüğünün oğlu üzerinde büyük tesir yapar. Atından inerek Allah dostu Hasan Basri hazretlerinin ellerine kapanır. Ardından da sabırsızlıkla: İkinci sözünü de söyle, diye yalvarır. Hasan