HAZRETİ YUŞA

Hz. Yuşa (a.s.) , Yusuf (a.s.) neslinden olup, Nun'un oğludur. Annesi Hz. Musa (a.s.) 'ın kız kardeşidir. Mısır'da doğmuştur. Musa (a.s.)'dan sonra İsrailoğullarına Peygamberlik yaptığı ve İsrailoğullarına büyük fetihler yaptığı rivayet edilir. Bazı kaynaklarda , Hristiyanların ve Yahudilerin ona Yeşu dedikleri nakledilir. Yeşu (Yuşa (a.s.)) Beni İsrail'e gönderilen dört büyük peygamberden biridir. Hz. Musa (a.s.) 'ın Yuşa (a.s.) ile " iki denizin birleştiği yere" kadar yaptıkları tarihi ve gizemli yolculukları ve burada Hz. Hızır (a.s.) ile buluşmaları Kur'an'ı Kerim'de Kehf suresinin 60-65 . ayetlerinde anlatılır. Burada Hz. Musa (a.s.) 'ın yanındaki genç adamın Hz. Yuşa (a.s.) olduğu rivayetlerden anlaşılmaktadır. Hz . Yuşa(a.s.) 'ın 127 yaşında şehit olarak vefat ettiği ve Dev Dağına Defnedildiği rivayet edilir. Yuşa (a.s.) 'ın Kabrinin bulunduğu rivayet edilen yerler şunlardır ; 1- İstanbul Beykoz Yuşa Tepesi 2- Halep ve Nablus yakınlarında Mağara Şehri 3- Ürdün Salt 4- Gaziantep de Hz. Yuşa (a.s.) makamı vardır. Beykoz Yuşa Teesi hakkındaki rivayet şöyledir ; Yuşa (a.s.)'ın kabrinin Beşiktaşlı Yahya efendi (k.s.) tarafından tespit edildiği rivayet edilir. Yavuz Sultan Selim, Trabzon'da Vali iken, oğlu Sultan Süleyman dünyaya gelir. Fakat kendisine sütanne tutulur. Aradan 40 küsur sene geçer, Sultan Süleyman Padişah olur. Yahya Efendi de büyük bir alim ve tasavvuf ehli olur. Nihayet bir gün padişah olan süt kardeşini ziyaret için İstanbul'a gelir. Kanuni kendisi için Beşikteş'ta kışlık bir dergah bir de Anadolu Kavağı- Sütlüce'de satılık bir dergah hazırlanır. Yahya Efendi, yazlık dergahında iken bir gece rüyasında bir zat karşısına çıkıyor ve diyor ki: " Ben Yuşa Peygamberim ve şu tepede yatıryorum. gel yerimi tesbit et ve beni ziyaret et " Yahya Efendi sabah uyanıyor. "Hayırdır İnşallah bu nasıl rüya" diyor. " Yuşa Peygamber Filistin de değil mi.." Bu nasıl rüya diyor. Fakat ikinci akşam aynı zat, karşısına çıkıp: " Neden Gelmedin , bu defa yarın gel ziyaret et" diyor Sabahleyin Yahya Efendi uyandığında bu defa rüyanın etkisi büsbütün kendisini sarıyor ve akşama kadar, -"Hayırlar ola, acaba bu neyin nesi deyip, düşünüyor". Fakat her halükarda hala Yuşa Peygamberin kabrinin Filistin civarlarında olduğuna kilitlendiği için gitmeye lüzum görmüyor. Lakin gece olup uyuyunca, yine aynı zat karşısına çıkıp bu defa azarlayarak, tekrar aynı şeyleri söylüyor. Sabah, gün açar açmaz bu defa Yahya Efendi müritleri ile birlikte bunca yolu aştıktan sonra rüyada belirtilen tepeye çıkıyor. Çıkar çıkmaz tepeyi inceleyip, kabrin yerini bulmaya çalışıyor. Bir taraftan da oranın yerli ahalisini gözetleyip, onları durdurup bilgi almak istiyor. Nihayet koyunların otlatan bir çoban görüyor ve kendisini "ne zamandır buralarda çobanlık yaptığını" soruyor. Çoban "10 seneye yakın