Son elli beş yılın icmali (1)
İDRİS GÜNAYDIN
1973 yılında Giresun İmam Hatip Ortaokulu üçüncü (eski sisteme göre 8) sınıfında öğrenciyim. Havanın kasvetli olduğu bir günde hocamız: "Çocuklar. Sizler sadece imam ve hatip olmak için değil, cihanşümul bir davanın erleri olarak kendinizi yetiştireceksiniz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye her yerde büyük bir davanın imanlı erleri olarak mücadele edeceksiniz" dedi.
Söz hoşumuza gittiyse de hiçbir şey anlamamıştık. Çünkü bizler iyi bir imam olmak ve iyi ölü yıkamak için yetiştirildiğimizi sanıyorduk.
12 Mart askeri darbesinin soluğunu her an hissediyorduk. Siyaseten bildiğimiz sadece Süleyman Demirel'di. O da Başbakandı. Fakat !2 Mart darbesi onu başbakanlıktan uzaklaştırmış, bakanları ve meclisi tasfiye etmeyerek sadece başbakanı değiştirmişti.
Önce, CHP'den milletvekili olan Nihat Erim bir yıl yirmi iki günlük başbakan oldu. Ardından 363 gün süreyle Ferit Melen... Devamında 285 günle Naim Talu ve peşinden 14 Mart 1973 tarihinde yapılan milletvekilliği seçiminden sonra 269 gün süren Ecevit -Erbakan koalisyonu
Ne Ecevit ismini biliyorduk ne Erbakan. Fakat bir akraba sohbetinde bir büyüğüm ısrarla "Erbakan'a oy vereceğim" deyince o isme odaklandım. Sonra soruşturduğumda Erbakan isminin büyük bir bilim adamı ve dindar olduğunu öğrendim.
Hocamızın sözleri yavaş yavaş zihnime oturuyordu. Demek diğerleri dindar değildi.
Erbakan ve Selamet Partisini ilgi alanıma aldım. Her icraatı hoşuma gidiyordu. Gazeteler alay ettiyse de ben de onlarla alay ediyordum.
Derken İmam Hatip Okullarının orta kısımları kapatıldı. Söylentiye göre liseyi bitirinceye kadar bizi okutacaklar sonra tüm İmam Hatipleri kapatacaklardı.
Fakirdik, cahildik, çocuktuk. Evimizde hızar tozundan sobalar yakar üzerinde abdest suyu gibi bir çay kaynatırdık. Ne evimizde tüplü gaz ne de buzdolabı vardı. Şehirli insanlar beyaz buğday ekmeği yerken biz "harç ekmeği" denen esmer buğday ekmeği yerdik. Daha ucuzdu.
Ecevit ile rahmetli Erbakan'ın kurduğu koalisyon hükümetinde Milli Selamet Partisinin 48 vekili vardı ve sesleri CHP'den fazla çıkıyordu. Erbakan ise bir Boğaçhan gibi vaziyete hakim oluyordu.
12 Mart Cuntacıları İmam Hatip Okullarının orta kısımlarını kapatmıştı ama kimlerin tesiriyle olduğunu bilemediğim birileri tarafından çok önemli bir devrim olmuştu. İmam Hatip Okullarında aşağıdan öğrenci gelmeyen katlara yatılı okul kontenjanları artırılarak sınavla seçme öğrenciler gelmeye başlamıştı. Binlerce öğrenci
Bu arkadaşlar hem parasız yatılı okuyarak okulu bitirince mecburi görev alma hakkına sahiptiler hem de sınavla seçildiklerinden son derece zeki
Artık İmam Hatip Okulları şehirlerin en gözde okulu olmuştu. Hem sosyal faaliyetlerde hem üniversite sınavlarında.
Kaderin üstündeki kader meseleye el koymuş, hükmünü icra etmişti.
İkinci olay ise 12 Mart Cuntacılarının kararıyla kapatılması İçişleri Bakanlığı'ndan istenen, kamuoyunda Süleymancılar olarak bilinen cemaatin o güne kadar Kur'an Kursu gibi binaları, rahmetli Oğuzhan Asiltür'kün bakan olması ve "Bu yurtları pansiyon yapın. Yoksa alınan kararı uygulamak gerekir" telkiniyle kurslar pansiyon oldu ve kurtarıldı.