Sayın Milli Eğitim Bakanı
İDRİS GÜNAYDIN
Sayın Bakan! Zatı âliniz ile ilgili keyfiyeti öğrendikçe sizden umutlanmaya başlamıştım, lakin bilmediğimiz başka bir husus varmış!
Siz de biliyorsunuz ki Türkiye'mizin en önemli konusu eğitimdir.
Hatta bu durum tüm ülkeler için böyledir.
Türkiye'de Fulbright denilen antlaşmalar yapıldıktan sonra eğitimin niteliği üzerinde değişiklik yapılmadı.
Sadece sağ elle yemek yiyen öğrencilere yine sağ elle, fakat kaşıkla yeme öğretildi. Yani özde bir değişim yerine şekilde bir değişim yaşandı.
Bir yetkiliden aldığım bilgiye göre 25 yıldır ülkeyi yöneten bu muktedir iktidar döneminde bile, reisin kendi tabiriyle en başarısız oldukları alan olan eğitim ve kültür hayatında, umutla beklediğimiz eğitimdeki değişimin "dağ fare doğurduğu" sonucu beni bir hayli üzdü ve umutsuzluğa sevk etti.
"Eski sistem bir şer idi. Şimdiki sistem ise ancak 'ehveni şer' olabildi, fakat 'hayır' olamadı" diyen yetkili, Türkiye'nin eğitim ve kültür hayatında ne kadar baskı altında olduğunu, Amerika'nın Fulbright anlaşmasına ne denli önem verdiğini bir kez daha hatırlatmış oldu.
Evet… her fırsatta Türkiye'nin bağımsız bir ülke olduğunu söyler dururuz. Diğer alanlardaki çoğu hamallıktır; becerebiliyorsak dilediğimizi yapmaya kadiriz. Lakin eğitim ve tarih alanlarında katıra katırsın demek, anlaşılıyor ki hâlâ yürek istiyor.
Demek ki bundan sonra da yine, "Bülbüllere emir var lisan öğren vakvaktan; Bahset tarih balığın tırmandığı kavaktan" şiirini ancak müsamerelerde okuyacağız.
Ne menem şey…
Hal böyle olunca yapacağımız diğer tavsiyeler havada kalıyor.
Boş boş; bağımsızız, özgürüz, hürüz nutukları, perdenin ardındakileri göremeyelim diye, perdenin ön yüzü atışmaları imiş. Kime ne diyelim
Şunlara olsun el atabilirsiniz: Akşam özel okulda öğretmenlik yapan bir öğretmen ile karşılaştım; 24.000 TL. maaş alıyormuş. Bir başka özel okulda karı koca branş öğretmeni olan tanıdığım 48.000 TL. alıyorlarmış. Yahu! Bu ne vicdansızlıktır. Bu ne insafsızlıktır.
Özel okullarda görev yapan öğretmenler, devlet okulundaki bir öğretmenin, görev yılına göre %75'ini alma şartı ile çalıştırılamaz mı O öğretmene ayıp değil mi, yazık değil mi, günah değil mi
Böyle bir öğretmenden o kurum ne bekliyor Devlet ne bekliyor
Özel okuldan yetişen gençler bu ülkenin gençliği sayılmıyor mu
Her öğrenciden tonla parayı al, yemeği ayrıca şu kadara say, servisi şu kadara say; öğretmeni öldür… Adalet nerede, hakkaniyet nerede
Ayrıca öğretmenlere daha çok verilmelidir. Bu konuda son yıllarda bazı çalışmalar yapıldı ise de bunun bir kuralı olmalı ve bu sık sık gözden geçirilmelidir. Bir üst skalaya çıkacak öğretmen gerçekten kendini mükemmel yetiştirmiş öğretmen olmalıdır.
Aynı şey imamlar için de olmalıdır. Cemaati toparlayan, onları eğitici telkinler yapan, gençler ile ve çocuklar ile beşeri münasebeti sağlam olan imamlara farklı bir kategoride değerlendirme yapılmalı, maaşları da ona göre olmalıdır.
İmam Hatip Okulları ve İlahiyat Fakülteleri ayrı bir konudur. Daha önce de yazdım. Mutlaka Yüksek İslam Akademileri kurulmalı ve buraya çok seçkin öğrenciler alınmalıdır. Bunlar Türkiyede belli sayıda olmalı ve ülkemizin müftü, vaiz, imam Hatip Meslek dersi öğretmeni ihtiyacını karşılamalıdır.