Her yüz yılın başı bir doğuma gebe

Her yüz yılın başı bir doğuma gebe

İDRİS GÜNAYDIN

Rabbimiz Kur'an-ı Kerim Ali İmran 140. Ayette, "Eğer size (Uhud'da) bir yara dokunduysa, o kafirlere de Bedir'de bir yara dokunmuştur. O zafer ve mağlubiyet günlerini insanlar arasında döndürür dururuz. Allah, savaş meydanında ihlaslı ve azimkar müminleri diğerlerinden ayırd etmek ve sizden şahitler edinmek içindir bu. Allah zalimleri sevmez"buyurur.

Bu ayette üç nokta önemlidir.

*Zafer günleri

*Mağlubiyet günleri.

* Zalim olanlar.

Şurası acı bir gerçek ki; bu yüz yılın başında Osmanlı cihan devleti, halife-i Müslimin, dini referans alan İslam Devleti yıkılmış, sadece yıkılmakla kalmamış, dine ait tüm remizler yasaklanmıştır. Rahmetlim Necip Fazıl'ın dediği gibi: "Kubur Faresi hayat, meselesiz kösteksiz, Heykel destek üstünde benim ruhum desteksiz" durumuna getirilmiştir.

Yani imandan yana, İslam'dan yana her şey adeta yasaklı ve alaylı olmuştur.

Liseyıllarında okuduğum bir kitapta şöyle yazıyordu: "Allah bu ceza ve mağlubiyeti, elinizdeki nimeti koruyamadınız, bari elinizden alayım da bakalım kıymetini ne ölçüde bileceksiniz"diye bize tattırmıştır.

Böyle inanılıyordu.

1950'de iktidara gelen ve halkın süpürge tohumu yediği dönemde onca yatırımlar yapan, halkın somunla tanıştığı ve karnının doyduğu bir hükümeti 1960 darbesiyle devirdiler. Üstelik üç vatan sevdalısını idam ettiler. Zalimlerin zulümleri devam ediyordu. Ardından onun yerine iktidara gelen başbakanı altı kez korkutup uzaklaştırdılar lakin kendi mahallelerinden adam çıkmadığı için yine onu getirdiler. Kukla.

Ardından gelen Özal'ı resmen zehirlediler. Çünkü Türkiye heykelin desteği gibi bir destek bulmaya başlamıştı. Mutlaka gönderilmeliydi. Merhum Erbakan'ın bir gün bile o koltukta oturmasına tahammülleri yoktu. Erdoğan'a gelince, Rabbül alemin, bu milletin horlanmasını, nahak yere öldürülmesini, mukaddeslerinin yasaklanmasını gayretullaha apaçık bir saldırı olarak görmüş olmalı ki; şimdi "bo.ukoysa CHP, ona oy veririm" deme noktasına geldiler. Bo.a kim talip olur, her halde bunu düşündüler.

Tayyip Erdoğan'ın 23 yıldır iktidarda kalması ve şu anda dünyanın en prestijli lideri olması, Türkiye'nin yıldızının batıda, doğuda, orta ve uzak doğuda bu denli parlaması mağlubiyet günlerinden sonra zafer günlerinin geldiğini, günün döndüğünü gösterir.

1950'ye kadar çeşitli bahanelerle öldürülen 400.000 bine yakın insanın o feryadına sabreden, gözyaşı döken, üç vatanseverin idamına sabreden, İmam Hatip Okulları ve Kur'an Kursları davasına, her fırsatta, bir polisin bile düğmesini koparmadan sahip çıkan, yapılan bunca haksızlık ve adaletsizlikleri