Giresun farklı bir şehir! Hem çok güçlü hem çok zayıf

Giresun Karadeniz'in hem onuruna düşkün hem bîkes bir şehridir. Arazi yapısının çok dik oluşundan kaynaklanan ve tarımda sadece fındığa mahkûm olan bir il. Trabzon da Ordu da Giresun'u andırır.

Giresun Karadeniz'in diğer illerinden farklı olarak bazı özelliklere sahiptir.

Orta ve Doğu Karadeniz'in ilk Müslüman olan kentidir. 1398 Hacı Emiroğlu Süleyman Bey komutasındaki Oğuzların Çepni Boyu Giresun'u Türkleştiriyor, Müslümanlaştırıyor.

Bu anlamda Giresun'un önemi büyük.

Tarihçi Mehmet Fatsa'dan aldığım bilgiler ışığında Giresun, aynı zamanda tarih boyunca tabii bir liman. Tonaj yüklü ulaşımın uzun yıllar gemilerle yapıldığını düşünürsek, Giresun bu anlamda Karadeniz'in hem en işlek tabii limanı hem de yabancıların uğrak yeri. Karadeniz Bölgesinde daha şehirleşmenin yeni yeni başladığı yıllarda Giresun'da banker var, Almanların fındık fabrikaları var ve bazı Batılı devletlerin konsolosluk düzeyinde temsilciliği var. Giresun bu anlamda da Karadeniz'in farklı bir ili.

İKİNCİ ÇANAKKALE HATTI: HARŞIT

Giresun'un bir başka özelliği ise Giresunlunun vatan ve millet sevgisi ve savunması noktasında, delilik derecesinde memleket sevdalısı olmasıdır. Nasıl ki Batılı müstevliler Çanakkale'den İstanbul'a girip Osmanlıyı çökertmek, hilafeti ortadan kaldırmak ve son haçlı seferiyle dünya Hristiyanlığının önündeki en güçlü seti yıkmak istemişler fakat Çanakkale'de perişan olmuşlarsa; aynı şeyi Ruslar kuzey doğudan denemişler, Rize'den, Trabzon'dan geçip Tirebolu'nun Harşıt Vadisine kadar gelmişler lakin Harşıt'da, Tirebolu sahilden Gümüşhane'ye kadar yayılan o geniş hatta çok büyük bir sille yiyerek durdurulmuşlardır. Bu defa da Dünya Ortodoks Hristiyanlığı karşısında Osmanlının şamarını, içinde çok sayıda Giresunlu milislerin bulunduğu bir İslam bendini bulmuşlardır. Bu bendi aşamamışlardır.

Harşıt Savunması konusunda tarihçi İsmail Kahraman'ın çalışmaları dikkate değer.

Giresun'un bir başka özelliği ise Kurtuluş Savaşında gönüllü 42 ve 47. Alayları kurarak Afyon'a, Kütahya'ya, Haymana'ya ve savaşın olduğu her cepheye koşmaları olmuştur.

DİKKAT EDİN

Giresunlu Osmanlı Ordusuyla 1918'de Giresun'da Rusları durdururken 19201922 arası başka vilayetlerin kurtuluşu için cepheye koşmuştur. Bu arada devletin silah altına aldıklarını saymıyorum. Çünkü Çanakkale'ye Giresun'dan da birçok asker gitmişti.

Bu dediğim Topal Osman'ın ve Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan'ın kurduğu gönüllü alayların vatan için adeta coşmaları sayesindedir. Öyle ki; yarışta en öne geçmeye çalışan bir at gibi koşarak ve coşarak, gönülden bir ruhla

SONRA NE OLDU

Buraya kadar Giresun'un güçlü tarafını anlattım. Şimdi de zayıf tarafını anlatayım: Harşıt Savunmasını duyan, bilen kaç kişi var Hiç.

Okullarda okuyanlardan bilen kaç öğrenci var Hiç.

Devlet haberdar mı Maalesef

Vatanın kurtuluşu için İzmir'de bir gönüllü alay, Afyon'da bir gönüllü alay, Kütahya'da, Eskişehir'de, Haymana'da bir gönüllü alay oluşturulmamışken ve Giresunlu 42 ve 47. Alaylarla Giresun'dan ata binip oralara ulaşmışken Topal Osman'ın adını bırakın caddeye, okula, meydana, sokağa, parka v.s. vermeyi; bir ağaca veya bir çalıya bile vermeyen devlet;

Hüseyin Avni Alpaslan adı daha geçen yıla kadar neredeyse bilinmezken nihayet bir spor salonuna verilirken yetkililer ve devlet;