Ben biraz bağ bahçe, ağaç tarım işlerinden anlarım. Bu konuda gözlemim de ilgim de iyidir.

Ağaçlar içinde hiçbir ağaç bir başka ağacın gölgesinde, dik olarak büyümez, gelişmez. Mutlaka ışığın vurduğu tarafa doğru eğim gösterir. Veya açık alana doğru Şayet hiç açık alan yoksa hiç ışık alamıyorsa o fidan kurur.

Yalnız bir ağaç vardır ki; bir başka ağacın gölgesinde büyümekten etkilenmez de dimdik olarak büyür. O ağaç "doruk"tur. Doruk bu anlamıyla enteresan bir ağaçtır ve Karadeniz'de bolca yetişir.

Ak Parti yirmi iki yıldır İslami siyasetin veya muhafazakâr siyasetin Diğer bir deyimle MilliyetçiMuhafazakâr siyasetin ormanı durumundadır. Bu ormandan nemalanmak isteyenler Ak Parti ormanına kendi fidanlarını diktiler. Hepsi gölgede kaldı ve eğri bitti. Sonunda da büyüyemediler.

Numan Kurtulmuş Has Parti Genel Başkanı iken, oylarını yükseltme istidadı gösteren bir parti durumunda idi. Lakin, Allah'u alem; bana göre merhum Erbakan Hocamız ona partiyi kapatmasını ve Recep Tayyip Erdoğan'ın yanına geçmesini işaret buyurdu. Tayyip Bey de zaten Numan Beyi çağırıyordu.

Diyeceksiniz ki ne alaka

Numan Kurtulmuş Saadet'ten aforoz edildi. Erbakan onu oradan sanki kovdurdu. Niye sonra ona böyle işarette bulunsun

Bazı hakikatler var ki; zamanı gelince konuşulur. Erbakan gibi akıllı bir siyasetçinin zihnî ve siyasi manevralarını bugünden anlamak güçtür.

Saadet Partisi merhum Erbakan'dan sonra Prof. Mustafa Kamalak ve Temel Karamollaoğlu'nu genel başkan yaptı. Onlar Tayyip Beye bir intikam hırsıyla saldırdılar.

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu yeni partileştiler ve onlar da Erdoğan'ı yere düşürme niyetindeydiler.

Fatih Erbakan ise Tayyip Erdoğan'dan bir intikam alma hırsıyla siyasete atılmadı bence. Babasının siyasi mirasının tam olarak temsil edilemediği noktasından hareketle bir boşluk gördü ve siyasete atıldı.

Fatih ismi değil ama Erbakan soy ismi ona oy getirebilirdi. Nitekim getiriyordu da

Tekrar Numan Kurtulmuş'a dönelim: Eğer Has Parti bugün, hâlâ siyasette olsaydı ve başında yine Numan Bey bulunsaydı iktidar alternatifi veya iktidar olabilirdi. Çünkü bu parti bir intikam ateşi partisi değildi. Kaldı ki; Ak Partinin iktidar oluşu bunca yorulmuşluğuna rağmen kendilerinin dik duruşlarına bağlı olduğu kadar karşılarında ciddi bir parti ve lider olmayışından kaynaklı. Ak Partinin karşısındakilerin hepsi siyaseten eğik vaziyette.

Numan Bey kalsaydı millet ona yönelirdi ama Numan Bey de yapması gerekenin en doğrusunu yaptı. Çünkü Has Partinin yükselen grafiği ne şu ana kadar Has Parti'yi iktidar yapardı ne de Ak Parti'yi iktidarda tutardı!

27032023 tarihinde yazdığım "Fatih Erbakan hedefi on ikiden vurdu" başlıklı makalemde Ak Parti'ye karşı ancak Yeniden Refah Partisi'nin büyüyebileceğini, seçimlerde ittifaka katılarak bunun önünü açtığını ve Ak Parti'den ve diğer muhafazakâr partilerden kopacak gayrı memnunların burada toplanacağını yazmıştım. Akıllı bir siyaset idi o günkü tavır.

Yani Yeniden Refah, Ak Parti ormanında bir doruk olabilirdi.