Ey akıl sahipleri; aklınızı başınıza alın
Ey akıl sahipleri; aklınızı başınıza alın
İDRİS GÜNAYDIN
Ülkemiz gerçekten bir kaos yumağını yaşıyor. Bir yanda, açıktan İsrail ile savaşın çenesinin altına gelmişiz; gizliden savaşıyoruz. Bir yandan orman yangınları ile boğuşuyoruz. Bir yandan tüm zamanların en müptezel partisi, şu memlekete gram iyiliği dokunmayan, bütün kötülüklerin anası CHP ve onun tezviratları, bir yandan "bakalım merkezi idareye geçseler devleti yönetebilirler mi" deyip, halkımızın, ciğeri değil de kemiği teslim ettiği CHP'li belediyeler. Fakat kemikleri bile lime lime eden belediyeler.
Gel de ciğeri bunlara teslim et dediğimiz belediyeler.
Bir yanda Türkiye tarihinin en büyük ve anlamlı bir projesi olan PKK'nın silah bırakma ve terörü sonlandırma süreçleri.
Bir yanda ABD ile ikiyüzlülüklerinden midir, samimi olmalarından mıdır bilinmez; kahve tadında münasebetler. Tüm bunların yanında dış, hatta daha da dış dünya ve o dünyada Türkiyesiz yürümeyen devlet vagonları...
Türkiye aynı Türkiye. Seçmen aynı seçmen. Lakin tüm bunlara karşı tahtıravallinin bir o ucuna bir bu ucuna binen Tayyip Erdoğan Yolda yürüme hassasiyeti kaybolmuş bir lider. Çoktan çekip gidecek ama arkasından kendisini arayacak gözleri düşünen lider.
Ha unuttum; bir de "açıımm açım. Nerde benim tacım" diye bağıranlar....
Şunu yazmakta mahsur görmüyorum: Emeklilerin, en azından bir bölümü çok sıkıntılı. İnşaallah terör kazasız belasız biter de, oraya harcanan yıllık 75 milyar dolar emeklilere harcanır.
Eğer inancı zayıf veya inancı hiç olmayan biri yönetseydi bu ülkeyi, söz gelimi Özgür Özel veya İngiltere'deki uyuşturucu baronlarından yardım dilenen Kemal Kılıçdaroğlu yönetseydi; sittin sene, Ak Parti'nin güçlü olduğu yörelerde meydana gelen bir afete koşmaz, ademe mahkum ederlerdi. Ama utanmadan, sıkılmadan, İzmir'in o CHP'li Kemalistleri, evlerinde posterler, kapılarında büstlerle yaşayanları, derhal, küfrettikleri Tayyip'ten, "Tayyip giit. Bıktık artık seni görmekten" dedikleri Tayyip Erdoğan'dan ev isterler. Mahalle isterler. Ormanlara ağaç isterler.
Utanmadan bunu isterler. İzmir körfezinin pis kokusunu ciğerlerine çeke çeke, çöp yığınlarına sürtüne sürtüne bunu isterler.
Hiç demezler ki; biz bu adama ne verdik de ne istiyoruz
Sayın Devlet Bahçeli kör mü, sağır mı, mecnun mu Yoksa Tayyip Erdoğan ona da mı kestane balı ile manda yoğurdu yediriyor En tiz perdeden, belki otuz yaşındaki bir delikanlı gibi bağırdı: