Dünya yeni bir rüzgarla savruluyor
İDRİS GÜNAYDIN
Çok şükür ki; 15/9/2025 tarihli makalemde "Allah isterse katar katar gelir" dediğim gibi; tüm dünyanın yıldızı olduk. Altından bir hinoğlu hinlik çıkmazsa Trump sanki Tayyip Beye aşık. Elimizden alıp bir eyalete yerleştirecek diye korkuyorum.
İşin şakası bu ama, en azından hakkı teslim ediyor. Eğer İsrail imzasına sadık kalır da karara uyarsa, Tayyip Erdoğan dünyanın vicdanıdır. Eğer yine imzasını çiğnerse o zaman Trump'ın da yapacağı bir şey kalmayacak, büyük ihtimalle, ben buradan siz oradan İsrail'e gereken dersi hep birlikte verelim diyecek. Başka çare kalmıyor. Sağlam organa yapışmış bu habis ur temizlensin artık.
Tarih bu alçaklar kadar alçağını, bu şerefsizler kadar şerefsizini, bu çukur kadar çukurunu görmüş müdür Pislik bile temizlikle rekabet halinde ancak kendini ispatlayabilir. Bunların pisliğini ancak geçmiş pislikleriyle kıyaslamak gerekiyor.
Tayyip Erdoğan iyi ki var ve bu dönemde var. Geçmişteki başkanlara bakalım.
Demirel, Bush'un masasına yumruk vurmuş deniliyordu bir zamanlar.
Rahmetli Erbakan: "O yapsa yapsa Bush'un yanında takla atar"diyordu.
Ecevit, Clinton'a yanağından makas veriyor, ayakta da ifade veriyordu..
Mesut Yılmaz Avrupa dönüşü uğradığı Macaristan'da kuvvetli bir yumruk yiyor, burnunda bir top sargı bezi ile dönüyordu.
Ya öncekiler O Venizelos'a "karım koluna girsin" diyen, İngiliz birinci katibine sayfalar dolusu temenna çeken dahi!..
Hiç de utanmıyorlardı iyi mi
Mesut, niye yumruk yedi Bunlar tam olarak açıklanmadı ama mutlaka kumar masasında hile yaptı ve fark edildi.
Ahh ülkem; kendini bir şey sananlardan ne çektin be! Onlar başbakan mı idi yoksa albümden hatıralar mı
Samsun'dan beni arayan bir Saadet Partili ağabeyim, "Tayyip BOP eş başkanlığını kabul etmiş de, Erbakan'a teklif edilmiş kabul etmemiş de…" diye kesiyor. Bulunmadığın masada kanunu başkaları koyar ve cetvelle çizerler. Geğirtilerinin hafif eğrisi kalır.
Bir emekliler meselesi var Türkiye'nin.
Tayyip Beyin estirdiği rüzgar dışarıda doğru yönde içeride ters yönde esiyor. Dışarıda enerji üretirken içeride tüketiyor.
Geçen yıl Şebinkarahisar'a gitmiştik. Rahat araba çekiyorduk. 10 Ekim 2025 tarihinde yine gittik. Karşıdan karşıya koşar adımlarla geçiyorum. Kızıltaş köyünde pazar vardı, arabadan zor geçtik. Tamdere köyünde cumayı kıldık, yakınlarda zor yer bulduk. Dereli öyle, Yavuzkemal öyle…
2009 yılında Almanya'nın nüfusu 80 milyon, Türkiye 82 milyondu. Türkiye'nin 7.5 milyon arabası vardı Almanya'nın 33 milyon. Şimdi Almanya yine o civarlarda ve araç sayısı aynı. Türkiye 90 milyona dayanmış; araç sayısı 31.5 milyon. Kim alıyor Hali vakti yerinde olanlar birkaç araba mı alıyor
SGK emeklileri hariç, diğer emeklilerin sabretmeye tahammülleri olabileceğine inanıyorum. Çok mal göz çıkarmaz ama sabredebiliriz. Bizi tatile göndermekle mükellef değil hükumet lakin SGK emeklileri için aynı şeyi söyleyemem.