Dönekler resmi geçidi

Dönekler resmi geçidi

İDRİS GÜNAYDIN

Ak Parti iktidarında bir kısım dönekler geldi geçti. Uzun süreli hareketlerde mutlaka zamanın ruhuna oynayan dönekler bulunur. Bunlar ya bir süre sonra yorulurlar ya da umdukları menfaati elde edemeyince küserler.

Fikir ayrılığından ötürü ayrılan aslında pek olmaz da ayrılanlar fikir ayrılığından ötürü ayrı düştük derler.

Partinin 2002'deki kuruluş felsefesinde 28 Şubat'ın izleri belirgindi. Tayyip Bey de bu 28 Şubat zulmünü yüreklerine kadar yaşamıştı. Dört çocuğunu yurtdışında okutmak zorunda kalmıştı.

Haksız yere hapse atılmıştı. Bir köye muhtar bile olamaz artık deniliyordu. Yani düşünün: şu cumhuriyetçi ve Kemalist olanların aslında ne kadar bu vatanın ve bu milletin hasmı olduğuna bakın ki; son 25 yılda Türkiye'yi dünyanın en önde sayılı devletleri haline getiren bir lidere muhtar olma hakkını bile yasaklamışlardı.

Bunların ne siyasi öngörüsü mevcut ne de imani öngörüsü. Sadece zayıf hükümet ve sadece kaos… Çünkü böyle olmaları işlerine daha iyi geliyor. Milletin kıt kanaat merkez bankasında ve çeşitli bankalarda biriken paralarını söğüşleyecekler ve sonra yurt dışına kaçıracaklar.

Dönüp, sahip olduğu gazetelere de mevcut hükümet kim ise ona ya ekonomi sopası ile ya laiklik sopası ile vuracaklar.

Tayyip Erdoğan'ın 2002'de çıktığı yolu terkedenleri hatırlayalım:

Abdullah Gül. İnsanın dışına bakarak içi hakkında hüküm verilmiyor. Çok sessiz olanın içinden bir hesabının olduğunu bilmek lazım. Çok dolandı durdu muhalefet partilerinin pencere önlerinde. Ne cumhurbaşkanlığı yapmışlığına bir çamur sürdürmek istedi ne de doğacak bir fırsatı ıskalamak.

Lakin hep Tayyip Erdoğan'ı arkadan vurmak istedi ama Allah bu fırsatı kendisine vermedi. Tabii ben basına yansıyan bilgilerle bunu yazıyorum. En doğrusunu Allah bilir.

Bülent Arınç. Orta yollu, orta düşünürlü bir siyasetçi olarak görüldü. Kendisiyle ilgili son çıkan haberler doğru ise bir Truva atı olarak bulunmuş. Ta gelenekçiler yenilikçiler ayrılığında Refah Partisi'nin başına geçme ve iki tarafı birleştirme iddiasından sonra anlaşıldı ki; bir şeyi hayal ediyor fakat o dediğini olamıyor. Konuşurken biraz medh ediyor fakat sonra ağzının kenarından başka şeyler dökülüyor. Yani ölümüne dik duramadı bir türlü. Güzel konuşuyor ama güzel konuşmak zevahiri kurtarmıyor. Doğru ve yerinde konuşacaksın.

Abdüllatif Şener. Refah Partisi'nde siyasete başlayıp bu iki partinin himmetiyle bir yere gelen Şener de sonrasında o kadar dağıttı ki; solcularla, Kemalistlerle oldu. Tadı hariç her şeyini bilirim dediği şarabın bile kenarında belki döndü dolandı. İHL mezunu bir siyasetçiydi. Çok parlak yerlere yükselebilirdi. Fakat bu kutlu yürüyüşe yan çizen kim ise Allah ona mutlak bir bela verir. Öyle oldu. Gerisini açmıyorum.

Ertuğrul Günay. O ihanet edenlerden sayılmaz. Zaten CHP'liydi. Sen biraz bize yakınsın. Gel burada da bir hizmetin olsun diye Ak Parti tarafından çağırıldı. O da geldi ve yapabildiği kadar hizmet etti ve köşesine çekildi.

Erkan Mumcu. O da aynı minvalde geldi. Bakanlığını yaptı. Ne yapabildiyse, yaptığı ile köşesine çekildi.

Nihat Ergün. Ak Parti'nin bakanlığa kadar yükselttiği bir şahıs iken başka dayandıkları vasıtasıyle onlara uydu.