Cumhurbaşkanını eleştirmek

Bundan önce yazdığım "Emekliler emekliyor" başlıklı makalem bir hayli ilgi gördü. Gerek sosyal medyadan takip edenler gerekse gazeteden takip edenlerce kimi eleştirdi kimi beğendi. Eleştirenlerin de neredeyse tamamına yakını "Ak Partili" olduklarını fakat hem çarşıdapazardaki zamlardan hem de emeklilere verilen iyileştirmelerden memnun kalmadıkları için artık Ak Parti'ye oy vermemeyi bile düşündüklerini yazdılar.

Kalan çoğunluk ise aynı ıstırabı yaşadıklarını itiraf ettikleri halde yine de partilerine tercihte bulunacaklarını...

Aslında birinci şıktakilerin de kızgın olsalar bile sandığa gittiklerinde Ak Parti diyecekleri anlaşılıyor.

Bazı eleştirenler ise benim Cumhurbaşkanını eleştirmeme gönüllerinin rızalığı olmadığı tarzında yorumlar yapmışlar.

Evet, ben Cumhurbaşkanını değil ama o kararı yani henüz düzeltilmeyen 37,5 49,5 kararını eleştirdim. Yani eşit olmalıydı. Eşit olursa iki tarafta bu taksime razı olurdu dedim. Dedim ama bunu kendim için yazmadım. Mağdur durumdaki emeklileri düşündüğüm için de yazmadım. Ben bu satırları Cumhurbaşkanımızı ve Ak Parti'yi düşündüğüm için yazdım.

Bu hal geçicidir. Devlet bir süre sonra makul bir seviyede emeklisini gözetir. Ama Ak Parti iktidardan giderse memleketin şaftı kayar. Çünkü Türkiye demek Ak Parti demek olmuştur.

Karşısında umut vaat eden bir lider ve bir parti yok çünkü. Altı ayaklı kazığı toprağa çalmak istediler ne olduğunu ve bugün ne hallere evrildiklerini hep birlikte görüyoruz.

Eleştiri, bilimsel gelişmenin, devlet yönetiminin, hayatın bir itici gücüdür. Eleştiri, bilim adamının, devlet adamının yüzüne tutulan aynadır. Orada kendini yani kararlarını görür.

Recep Tayyip Erdoğan'ı Allah için seven biriyim. Bunda zerre kadar bir menfaatim söz konusu olmadı 2002'den beri. Bir bulgur tanesi hacmince bile Milletin ekseriyetinin menfaati benim de menfaatim.

Ordu-Giresun Havaalanı yapıldıktan sonra otobüse binmedim İstanbul seyahatlerimde. Benim gibi, uzun süre oturakta kalması sağlığını ciddi anlamda tehdit eden birine bundan daha büyük iyilik var mı

Bundan on beş gün kadar önce yeğenim İstanbul'da bir özel hastanede dört saatlik bir operasyon geçirdi. Yüz elli bin Türk Lirası ödedi. Ben 2021'de baypas oldum ve yirmi yedi gün Giresun Aksu Araştırma Hastanesi'nde yattım. Bir kuruş para ödemedim. Hem de ameliyat eden ekip bu hastanenin cerrahlarıydı. Bu benim için en büyük menfaat değil midir

Misali çoğaltmak mümkün.

Benim eleştirim parti kendini toplasın diyedir. Bunun yolu da toplumda Tayyip Beye yönelik eleştirilerin azalmasından geçer. Çünkü Cumhurbaşkanımızın o yorgun ve bitkin halini görmüyor muyuz Kaç saat uyuduğunu öğrenmedik mi Uyuyabildiğine de pek inanamıyorum. Derdi olanın uykusu yavan olur.

Tabidir ki ben, şahsen, Cumhurbaşkanını eleştirirken içim acıyarak bunu yapıyorum. Çünkü, sizin ne düşündüğünüzden sandığa gidecek herkesin aynı oranda haberi var mı Aynı hassasiyeti gösteriyor mu

"Yüz odalı sarayda oturuyormuş On iki adet makam arabası varmış Dört adet özel uçağı varmış Gönen'den manda yoğurdu getirtiyormuş" Bak bak bak! Neler neler varmış be yahu

Geçen biri böyle sallayıp duruyor. Dedim ki; "Aynen size katılıyorum! Çok kızıyorum ben de Tayyip Erdoğan'a! Sabah uçağın birine biniyor, O uçağın yakıtı bitinceye kadar havada dolanıyor. Sonra öbürüne biniyor, onunla Nihayet ikindiye doğru yere iniyor ve bir manda yoğurdu biraz mısır ekmeği Doğruyor içine Yedikten sonra haydi bakalım makam arabalarına Biriyle Trakya'ya, öbürüyle Kapadokya'ya, üçüncüsüyle Çanakkale'ye, dördüncüsüyle Kırıkkale'ye Nasıl olsa yakıt devletten. Akşama kadar gez babam gez.