Bu defa mıhına!
İDRİS GÜNAYDIN
Yazılarımda genellikle hükümetin icraatlarını hoş gören, tasvip eden yazılar yazarım. Evet, ben bu hükümetin Türkiye'nin gelmiş geçmiş en icracı hükümeti olduğuna inanıyorum. Gelişmeler de onu gösteriyor zaten. Ancak, bazı durumlarda da eleştirmiyor değilim. Yani, hep nalına değil bazen de mıhına çalıyorum.
Bu hükümetin devam etmesi, Sayın Devlet Bahçeli cenapları ve arkadaşlarının da inandıkları gibi; bir milli ve İslami meseledir. Vatanını sevenlerce bir zorunluluktur.
Lakin biz böyle istiyor olmamıza rağmen, herkesin gönlünde bir aslan yatmakta ve o aslan, mesela son yerel seçimlerde umduğumuzun aksine, muhalefete çalışmaktadır. Yani, galip gelmek çantada keklik değildir.
Peki, yirmi üç yıldır hep istikrardan yana oy kullanan bu aslanlar son seçimde neden uykuya dalmışlardır Bunun bir sebebi var: Emeklilere verilen zam
Bunun kırk çeşit mazeretli izahı olabilir ama millet nihayet sandığa gitmeyerek ders vermeyi öğrenmiştir.
Daha önce söylediğim gibi millet, Ak Parti'ye oy vermeyince, sandığa gitmeyince kıyamet kopmadığını görmüştür.
En büyük tehlike budur.
Her seferinde öyle vatan meselesi, beka meselesi deyip sandığa giden, gördüğü nahoşlukları sineye çeken halk bu defa sandığa gitmemiş ve sonucu denemiştir. Eli oy vermemeye alışmıştır.
Başka partilere de vermemiştir.
Korkarım ki; en büyük uyarı da önümüzdeki seçimde gelecektir.
Emekliler gerçekten mağdurdur. Hele SGK emeklileri çok mağdurdur. Bağ Kur emeklisi bir iş yerinin sahibidir. O köşeleri dönmüştür. Dönmediyse de kazandığını bol keseden yemiştir. Bugün hal yanmaya hakkı yoktur. Hayır, Bağ Kur'luydum ama hiç para kazanamadım diyene sorarlar: O zaman neden iş yerini kapatmadın Nasıl emekli oldun
SGK emeklisi ise işçi emeklisidir. Eğer evinde karı koca emekli değilse çok perişan durumdadır. Hele büyük şehirlerde yaşıyorlarsa daha feci
Bir de memur emeklilerinin iki konusu var: Birinci konu: Çalışanla emekli arasındaki 75'lik oran kaybolmuştur. Ben bir öğretmen emeklisiyim. Bugün 37.500 almam gerekirken ne hakla ve hangi kıstasla 29.000 TL almaktayım Bu bir büyük haksızlık değil mi
Bir de bakıyorum bir emekli İmam Hatip ile bir emekli öğretmen aynı parayı alıyor. Biri lise mezunu, diğeri üniversite mezunu Bu hangi kıstasa uygundur İmam Hatip aynı maaşı alsın. Ancak öğretmenin ki biraz daha fazla olmalı değil mi
Burada Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: "Ey Cumhurbaşkanı. Senin adaletli olmanın aşığıyız. Bize adaletin lazım. Bizim bilmediğimiz, senin bildiğin hususlar varsa onları açıkla da biz de bilelim."
Adam böyle davranıyor ama sebebi buymuş diyelim.
Şunu hiçbir zaman unutmayalım: Firmalar, devlet, ne kadar promosyon yaparsa yapsın. İnsan cebindekinin malikidir. Tüm serveti, zenginliği cebindekidir. "Parankadar konuş" deniliyor ya; insan cebindeki kadar konuşur.
Efendim; falan seyahat acentesi seyahat edecek emeklilere şu kadar indirim yapacakmış. Bu sigara yakan bir adamın yanındakine bir dal sigara vermesi gibidir. O sigara o adamın mülkü değildir. Asıl mülkü olan cebindeki pakettir.
"Aç insan fırın yakar" sözü meşhurdur. Emeklilerin niyetlerini hiç sağlıklı görmüyorum. Suriye'yi de fethetseniz, Mısır'ı da Nafile.
Osmanlı'da isyan muhteşem Süleyman'ın oğlu Sarı Selime, annesi Nurbanu Sultanın kışkırtmasıyla yapıldı. O isyanın gerekçesi de ekonomik idi.