Allah'a inanmayanlar hikmete de inanmazlar
İDRİS GÜNAYDIN
Biz Müslümanlar her işin bir görünen yüzü bir de hikmet tarafının olduğuna inanırız.
Hikmet tarafını sadece Allah bilir ve O'nun acelesi yoktur.
Yağmur yağar, mevsim değişir, bahar gelir, güz gelir bir de bakmışsınız ki dün mazluma attığınız taş gelmiş sizi bulmuş.
Onun için "hikmetinden sual olunmaz"denmiştir.
Ehli takva veya dini tam insanlar, "Zamanını bekle, her şeyi bir gören var" derler.
Bu manada çok şeyler anlatmak mümkün lakin şu Devlet Bahçeli'nin bugün geldiği nokta gerçekten hikmet dolu bir haldir.
Sayın Devlet Bahçeli 1 Temmuz 2007'de Erzurum'daki miting konuşmasında, o zaman ki başbakan Tayyip Erdoğan'a urgan fırlatmış ve Öcalan'ı asmasını istemişti.
Yapraklar döküldü, yağmurlar yağdı, gül açtı gül soldu, mevsimler değişti ve öyle bir zaman geldi ki; işin hikmet vakti geldi.
Devlet Bahçeli o günkü yanlışından rücu etti; o gün öldürülmesini istediği, aslında Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerindeki yükün ağırlığını bilmezmiş gibi Tayyip Beyi köşeye sıkıştırmaya çalıştığı konu, aslında çok karmaşık bir problem idi. PKK, iddialara göre, MİT tarafından kurdurulmuştu. Üstelik Apo'nun karısı Kesire Öcalan, bir yüzbaşının kızıydı. O yüzbaşı ordunun bir subayı idi. Apo'yu bize teslim eden de ABD idi.
"Düşmanı kendine yakın tutacaksın."
Bu tarihi tecrübelerden biridir. Baba bir devlet isen barışacaksın.
Çünkü cephede şehit olan senin gücün, insanın. Ama aslında dağda ölen de, senin ülkenin vatandaşı.
Sayın Devlet Bahçeli bugün doğru düşünüyor. O ne imanından ne de vatan sevgisinden vazgeçti. Memleketin hakikatlerini daha iyi görmeye ve anlamaya başladı.
Bugün ne oldu Bugün PKK'nın desteği kesildi. Eleman bulamaz oldular. Türk savunma sanayii müthiş güçlendi.
PKK'ya önceden haber verilen İsrail destekli istihbarat ve İsrail'in heronları piyasadan çekildi.
Asker içinde muzırlık yapan Fetö unsurları yok edildi. Güneydoğu halkı da yoruldu. Diyarbakır anneleri de muazzam bir can sıkıcı unsur oldu, PKK için.
Böylece Bahçeli, dün ölümünü istediği Abdullah Öcalan'a gidilmesine onay veriyor, terörü bitirmek için, PKK'ya silah bıraktırmak için fedakarlık yapıyor, gayret gösteriyor..Doğrusunu yapıyor.
Ne demişti ehli insaf: "Bekle, sabret… Her şeyi bir gören var.." İşin hikmetine sıra geldi mi
Geldi.
Nasıl ki, CHP'li iki vekil, Bakan Murat Kurum'un huzurunda, bakana ve hükümete methiyeler düzüyorlar. Aslında hepsi öyle.

12