Kolay gelecek

Kademede kalan kazandı! Son 15 yılın anatomisi bunu ispatlıyor. Ancak görünen o ki; içimizi düzeltmeden işimizi, işimizi düzeltmeden içimizi düzeltemiyoruz. Çünkü hayatın sivil anlamı bu düzeltmeyle doğru orantılıdır. Ve herkesin acısı sevgisi kadardır. Bugüne kadar bu köşede haftada bir gün, "ne hissettiğimizin değil, ne yaptığımızın önemli" olduğunu vurgulayan yazılar kaleme aldık. Gündemi ayıklamak, "güncel yanılgıdan kurtulmak" için yazdık. Acı tespitler yerine tatlı reçetelere odaklandık. Tükenmemek için kalktık ve yorulduk. Kalanla yetinmedik seçenek ürettik! Çünkü yaşanmayan ilmin geçmeyen para olduğunu gözlemledik. Akla ziyan fikre isyan ettik. Çalım ekonomisinin altında kalarak sömürgeleşmeyeceğimizi belirttik. Haklı olanların üzüldüğü bir ülkede bir şey yap, "hemen, şimdi" dedik! Çünkü "la demesini bilmeyen illa diyemez"di, başkasının istediğini yapan başkası olurdu. Bu noktada tepkilerle değil kararlarla yol aldık. Geçmişi süzerek ve verileri analiz ederek sıfırı tüketen zihniyetin değişmesine yönelik fikr-i takip yaptık. Yarının Türkiye'si için, yarın güzel olsun için, kendine yetmek için sivil kapasiteyi geliştirdik. pushfn('ads'); Allah rızası için muhalefet, Allah rızası için cesaret gösterenlerle sosyal yapımızı güçlendiren konuları ele aldık. Bu mücadelenin terminolojisine uygun lügat, literatürüne uygun indeks üretmeye çalıştık. Akıllara durgunluk vermek, Erbakan'ca kariyer için "hayatın pusulası taşıdığın derdindir" parolasını ilke edindik. Metodolojimize uygun bir ajanda ile çalışmalarımızı kolaylaştıran, sadeleştiren, basitleştiren yaklaşımlar sunduk. Müktesebatımızdan hareketle "tekeden süt-laç" çıkardık. Kısacası, "temel meseleleri güncel metotlara dönüştürmek" amacıyla 15 yıldır yazdık. İlm-i siyaset sayesinde yenilenmek için çabaladık. Toplanma âdetinden toplantı ibadetine birlikte koştuk. Bu yarışta canınızı sıkacak dost olmaya çalıştık. Ümit